Her Oyunun Daha da Etkili Olması İçin İpuçları

Oyun sırasında oyunun nasıl oynanması gerektiğini ya da sizin ne yapmak istediğinizi bir kenara bırakın ve her zamana çocuğunuzu gözlemlerin ve onun ilgisini takip edin.

Sürekli konuşup çocuğunuza yönergeler vermek yerine onu gözlemleyin ve BEKLEYİN. Bu şekilde çocuğunuzun iletişim başlatmak için daha çok çaba sarf ettiğini göreceksiniz.

Sürekli konuşmak, soru sormak ya da yönerge vermek yerine çocuğunuzun ne yaptığına/söylediğine tepki verin. Bu onu dinlediğinizi ve anlama çalıştığınızı gösterir. Çocuğunuzun ilgisi ne üzerindeyse onun hakkında konuşun.

  • Eğer çocuğunuz sizi taklit etmiyorsa SİZ ONU TAKLİT EDİN ve ona örnek olarak onun da aynısını yapmasını sağlayın.

  • Bu oyunları oynarken çocuğunuzla yüz yüze (göz seviyesinde) olmaya özen gösterin.

  • Sabırlı olun. Çocuğunuzdan bir anda çok fazla şey beklemeyin. HER KÜÇÜK ADIM ÖNEMLİDİR. Çocuğunuzun pek çok şey söylemesi için temel iletişim becerilerinin gelişmesi çok önemlidir.

  • Aktiviteleri çocuğunuz ilgisini kaybetmeye başladığında tamamlayın.

  • Aktiviteleri bitirirken şarkılar söyleyip çocuğunuz için rahat ve kolay bir geçiş imkânı sağlayın.

ÖNCE AİLELER GELİR

  1. Ortak ilgi ve düzenlemeyi oluşturabilmek için bebeğin benzersiz dokunma, görme, koklama ve hareket etme biçimini izleyin. Ne çeşit sesler bakmasına ve dinlemesine yardımcı olmaktadır? Ne çeşit bir dokunma onun sakin, mutlu ve rahat olmasına yardım etmektedir?

  2. Katılımı ve ilişki kurmayı teşvik etmek için ne çeşit etkileşimlerin -saçma seslerin, öpücükler, gıdıklama ya da favori oyunlar- ona mutluluk verdiğini görün.

  3. Amaçlı duygusal etkileşimleri teşvik etmek için yüz ifadelerinizde, mimik, ses, kelime ya da oyun kurmada olabildiğince çeşitlilik yaratmaya çalışın.

  4. Ortak problem çözmeyi teşvik etmek için yaratıcı oyunlar üretirken fazladan bazı durumlar yaratabilirsiniz. Örneğin “Bu araba çalışmıyor. Ne yapabiliriz?” diyebilir ve çocuk hedefe doğru ilerlerken karşısına ilginç engeller çıkarabilirsiniz.

  5. Düşünce üretmeyi teşvik etmesi bakımından, çocuğu ihtiyaçlarını ve isteklerini ifade etmesi için teşvik edin. Duygularını ve niyetlerini ortaya koyabileceği durumlar yaratın.

  6. Mantıksal düşünceyi teşvik etmek için hem oyun sırasında hem de gerçek konuşmalarda çocuğu düşünceleri kullanarak tüm iletişim halkalarını kullanmaya yönlendirin. Bir oyun sırasında farklı fikirleri ve alt temaları da birbirine bağlamaya yönlendirin. Bu şekilde ona düşünceler arasında köprüler kurabilmesi için yardımcı olmuş olabilirsiniz.

  7. Çocuğu gerek gerçek konuşmalarda gerekse oyunlarda geçmiş, şimdi ve gelecek kavramlarını birleştirmeye teşvik edin. Örnek olarak uydurma bir kovboy sorusu sorabilir “Kovboylar yarın ne yapacak?” diyebilirsiniz.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

  • Çocuğunuz düştüğünde yanına gidin, ona sarılın. “Biliyorum, canın çok acıdı” diyerek duygusunu yaşamasına izin verin.

  • Çocuğunuza zorlandığı her konuda yardım edin. Örneğin kıyafetini giyerken, ayakkabısını bağlarken, paltosunun fermuarını çekerken.

  • Çocuğunuzun başarısından ziyade çabasını övdüğünüzde daha çok çalışacak ve daha başarılı olacaktır. Örneğin “Bu sınavdan yüksek not almak için çok çaba harcadın, seni tebrik ediyorum.” gibi

KÜÇÜK ÇOCUĞUNUZLA KİTAP OKURKEN:

  • Sözcük sözcük bütün kitabı okumayın

  • Bol bol tekrar yapın

  • Eğlenceli ve dikkat çekici ses tonu kullanın

  • Okurken basit sorular sorun

  • Resimler hakkında konuşun

  • Resimleri göstererek birlikte adlandırın

EVDE YARATICI KONUŞMA İPUÇLARI

Birlikte resim yapıp hakkında konuşun. Resimlerden hikâye oluşturun.

Okuduğunuz kitapları canlandırın. Kuklalarla tiyatro oyunu canlandırın.

Şarkılar söyleyin. Şarkı sözleri hakkında sohbet edin.

Birlikte pişirin. Gerekli araç ve malzemeleri, tatları ve kokuları konuşun.

TAKLİT BECERİLERİ NASIL GELİŞTİRİLİR?

*“De” “Söyle” ifadelerini kullanmıyoruz.

*Çocuğunuz ile sizi taklit edebileceği oyunlar oynuyoruz.

*Onun sizi taklit etmesi için eğlenceli olun ve siz de onu taklit ediniz.

*Çocuğunuz hemen taklit edemeyebilir. Ona zaman tanıyın.

OYUNDA ÇOCUĞUN LİDER OLMASI İÇİN NE YAPMALIYIZ?

  1. Oyunu çocuğun başlatmasını bekleyin.

  2. Çocuğunuzun oyununu gözlemleyin.

  3. Bu pozisyonu korumak için gerekirse hareket edin.

  4. Çocuğunuzla aynı seviyede yüz yüze olmaya dikkat edin.

  5. Çocuğunuzu oyuncakla istediğini yapma konusunda özgür bırakın.

  6. Oyuncağı ya da aktiviteyi çocuğunuzun seçmesine izin verin.

OYUNUN TEMEL ÖZELLİKLERİ

  • İçsel motivasyon ile güdülenmiştir.

  • Çocuklar için serbestçe seçilmiştir.

  • Çocuk kendi kendini yönetir ve aktif katılımcıdır.

  • Bir süreçtir ve sonuç değil süreç önemlidir.

  • Her zaman gerçeklere tıpkısı gibi bağlı kalınmaz.

  • Eğlencelidir ve mutluluk vericidir.

EBEVEYN TUTUMLARI VE ETKİLERİ

Çocukların sosyalleşmesinde birinci derecede sorumlu ve etkili olan kaynak ebeveynlerdir. Aile ortamında ebeveyn tutumları, değerleri zevkleri çocuğun gelişiminde etkilidir. Söz konusu etki bilhassa ergenlik yıllarının sonuna kadar devam eder. Peki bu ebeveyn tutumları nelerdir?

Yetkili ebeveynler sıcak ancak disiplinlidir. Çocuğun davranışlarına ilişkin standartları koyar, çocuğun gelişim gereksinimlerine ve yeteneklerine uygun beklentiler geliştirirler. Bu ebeveyn çocukları ile akılcı, yaşantı odaklı bir tarzda ilgilenirler ve disiplin konuları üzerinde çocuklarıyla sık sık tartışırlar ve açıklamalarda bulunurlar.

Yetkili ebeveynlerde büyüyen ergenler daha sorumlu, daha özgüvenli, uyumlu, yaratıcı, meraklı sosyal becerileri fazla ve okul başarıları yüksektir.

Böyle ebeveynler çocuklarının anlamadan, onlarla tartışmadan/konuşmadan isteklerini göz ardı ederler, kendi belirledikleri emir ve kurallara çocuğun uymasını bekleyerek hareket ederler. Sevgi ve ilgiyi çocuk ancak istenildiği gibi davrandığında verirler. Çocuktan yaşının, gelişiminin üstünde olgunluk ve başarı beklerler.

Bu tarz davranışlara sahip ebeveynlerin çocukları ileriki yaşlarda bireysel olarak hareket etmekte, özgür seçimler yapmakta zorluk çekebilirler.

Ebeveynler kabul edici ve yumuşak bir davranış tarzı sergilerler ve disiplin konularında daha edilgendirler. Çocuklarının davranışlarına ilişkin talepleri göreli olarak azdır; çocuğa daha yüksek derecede davranış özgürlüğü tanırlar. Belirlenen kurallara uyma noktasında çocuklarını cesaretlendirmezler.

Bu ebeveyn tutumuna sahip bir ailede yetişen çocukların duygularını kontrol etme, kendini düzenleme, stresle başa çıkma ve sorumluluk alma gibi konularda problem yaşadıkları gözlemlenmiştir.

Bu ebeveynler çocuklarıyla etkileşim için ayırmak zorunda oldukları enerji ve zamanı en aza indirmek için ne gerekiyorsa onu yapmaya gayret ederler. Bazı durumlarda ihmalkâr olurlar. Çocuklarının hakkında çok az bilgi sahibidirler.

İlgisizi-kayıtsız evlerde yetişen ergenlerin birçoğu tepkiseldir ve riskli davranışlar sergileme olasılıkları daha yüksektir. Bu ebeveynlik tutumunun kimlik gelişimine etkisi olumsuzdur.

ÇOCUĞUMUZA SORU SORARKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

  1. Çocuk soruyu anladı mı?

  2. Sorunun cevabı için çocuğa yeterli zamanı sağladık mı?

  3. Çocuğun dil becerileri bu soruyu cevaplamaya uygun mu?

    ÇOCUĞUNUZUN BİR KELİMEYİ SÖYLEMEYİ ÖĞRENSİN İSTER MİSİNİZ?

  4. Önce kelimeyi söyleyin.

  5. Somutunu gösterin ya da eylemi anlamasını sağlayın.

  6. Ardından tekrarlayın.

  7. Tekrarlayın.

  8. Daha çok tekrar ediniz.

  9. Sabırlı olun.

  10. İlgi çekici bir şekilde tekrarlamaya devam ediniz.

  11. İlk adıma geri dönünüz.

ÇOCUĞUMUZUN YENİ KELİMELERİ ÖĞRENMESİ İÇİN NE YAPMALIYIZ?

  1. Çocuğun konuşacağı anlar yarat.

  2. Hedef kelimelere odaklan.

  3. Vurgula!

  4. İşaret et, göster, eğlenceli ol.

ÇOCUĞUNUZU KONUŞMAYA ZORLAMAYIN!

Çocuğunuzu sadece bir kelimeyi söylemesi için ısrar etmek konuşmasına yardımcı olmaz, hatta iletişimin zevkli yanını körelttiği için zıt bir tepki bile olabilir.

-Bu bir kaşık mı?

-Kaşık de.

-Kaşık, sen de söyle.

*Konuşması için baskı yapmak daha az konuşmak istemesine yol açar, oynadığınız oyuncağı da daha az eğlenceli yapar.

-Anne tadına baksın

-Hmmm çorba

-Nam nam nam

*Ebeveyn odağını konuşmaktan alıp çocuğun onu yönlendirmesine izin verir, çocuğu iletişime özendirdiği için o da iletişim kurmak ister.

Konuşma arzusu, söylemek istenilen bir şey ve dinleyecek birinin olmasın dayanır. Yani kelimeleri tekrar etmesini istemek yerine onun iletişimi yönlendirmesine izin verin.

Çocuğunuzun dil öğrenmesine yardımcı olacak aktiviteler onunla bağlanıp eğlenebileceğiniz aktivitelerdir.

DİL GELİŞİMİNİ DESTEKLEMEK İÇİN İPUÇLARI

Neye dikkatini veriyor ya da neyle ilgileniyorsa onun hakkında konuşun ya da iletişim kurun.

Ses tonunuzu abartılı kullanabilirsiniz, bunu yanında jestler ile destek olunuz. Aynı zamanda abartılı hareketler ve ifadeler kullanın.

Kısa ifadeler ya da tek sözcükler kullanın. İlgilendiği şey ile ilgili yansıma sesleri kaçırmayın. (araba- vınnn)

Çocuğunuzla iletişim kurmanın en iyi yolu oyundur. Çocuğunuzla bol bol oyun oynamayı ihmal etmeyin.

Çocuğunuz sizi görebilsin, göz temasını her zaman sağlamaya çalışın.

Çocuğunuzun ilgisini takip edebilmeniz için her zaman dikkatinizi verin. Dikkat dağıtıcı etmenleri özellikle ekranı ortadan kaldırın.

EVDE KONUŞMA BECERİLERİNİ DESTEKLEMEK İÇİN

YAPIN:

  • Çocuğunuzun konuşmasını GENİŞLETİN. Onun söylediğine düzeyini abartmadan 1-2 kelime ya da emosyonel ses ekleyin.

  • Çocuğunuza doğru şekilde MODEL OLUN. Bu çocuğunuza iletişim kurmayı gösterir.

  • Çocuğunuzun konuştuğunu tekrar edebilirsiniz, bu çocuğunuzu duyduğunuzu doğrulamanız demektir.

  • Çocuğunuza cevap verin, o size sözlü bir soru sormasa da sizde istediği/yaptığı şeye karşılık verin. Örneğin suyu gösterdiğinde “Sen su istiyorsun.” “Anne su veriyor.” Şeklinde karşılık verebilir, bunu genişletebilirsiniz.

YAPMAYIN:

  • Sürekli bir şekilde “Bu ne?” gibi ADLANDIRMA YAPMASINI İSTEMEYİN.”

  • Çocuğunuzu BASKILAMAYIN. Baskı çocukların üzerinde olumsuz bir etki yapar ve bu baskıdan ötürü konuşmak daha da zor olabilir.

  • Sürekli bir şekilde soru sormayın, bunun yerine yorumlar katmalısınız. Konuşmanın içine sürekli soru koymanız da çocuğunuz üzerinde baskı yaratacaktır.

  • Çocuğunuz bir kelimeyi yanlış söylediğinde ya da benzer bir hata yaptığında ona kızmayın, bunun yerine sen “……” dedin ama ben “……” dedim demeyi tercih edebilirsiniz.

ÇOCUKLARIMIZIN KONUŞMASI İÇİN AİLELERE ÖNERİLER

Örneğin birlikte yemek yiyorsunuz. Yediğiniz yemeklerin tek tek isimlerini söyleyin. Tatlarına bakın, tatlarını isimlendirin. Yemek yemeyi ya da yaptığınız aktiviteyi eğlenceli hale getirin.

Çocuğunuzun neye ihtiyaç duyduğunu veya ne istediğini tahmin etseniz dahi önce size söylemesini bekleyin.

Çocuğunuza iki nesne/ürün arasında seçim yapması için fırsat verin.

Eğlenceli sesler kullanın, ses tonunuzu ve şiddetinizi çeşitlendirin. Bu şekilde çocuğunuzun dikkatini konuştuğunuz dile çekebilirsiniz.

Çocuğunuzun yerine konuşmayın, soru sorduğunuzda ona zaman tanıyın ve fırsat verin. Sabırlı olun.

Söyledikleri ile ilgilendiğinizi ona hissettirin. Söylediklerini anlamadığınız zaman tekrar etmesini isteyebilirsiniz, örneğin ‘top istiyorsun, hangi topu istiyorsun?’ gibi.

Örneğin bir kurmalı oyuncağı başlatın, dursun ve çocuğunuza uzatın.

Her zaman oynadığı legolardan çok daha az sayıda verin ve istemesini bekleyin.

ÇOCUĞUNUZ SİZE TALEPLERİNİ NASIL İLETEBİLİR?

Sosyal iletişimde güçlük yaşayan birçok çocuk istediklerini ifade etmede zorlanabilirler. Ancak iletişimin birçok yolunun olduğunu ve bu yolların sözel iletişim becerilerinin öncüsü olan söz öncesi dönem olduğunu biliyor musunuz?

Çocukların dil konuşma gelişimini desteklemek için aileler doğru seçenek sunma stratejisini kullanabilirler.

Seçenek Sunma Stratejisini Nasıl Kullanmalıyız?

ÖZEL YETENEKLİ ÇOCUĞUM VAR

Özel Yetenekli (Üstün Zeka)

Özel yetenekli birey; yaşıtlarına göre daha hızlı öğrenen, yaratıcı, sanat, liderlik kapasitesi önde olan, özel akademik yeteneğe sahip, soyut fikirleri anlayabilen, ilgi duyduğu alanlarda bağımsız hareket etmeyi seven ve yüksek düzeyde performans gösteren bireydir.

Özel Yeteneklilerde Normalleştirme-Etiketleme

Özel yetenekli çocuklar normalleştirilip ailesi ve okulu tarafından yeterli desteği almadığında çocuğun yeteneklerinin gelişmesi engellenmiş olacak ve çocuk yapabileceği iyi çalışmalardan mahrum kalmış olacaktır.

Normalleştirmenin aksine özel yeteneklilik övünme kaynağı olarak kullanıldığında da bu durum bireye zarar verir. Beklentilerin artması çocuğun mükemmelliyetçiliğini tetikleyerek kaygı düzeyinin artmasına sebep olur. Bu da özel yetenekli çocuğun psikolojik süreçlerine zarar verir.

Özel yetenekli çocukların etiketlenip tamamen akranlarından ayrıştırılmış bir eğitim sürecine alınması da kişisel, sosyal problemlere sebep olabilir. Özel yetenekli çocuklar için en iyi model akranlarından ayrıştırılmadan özel eğitim ihtiyaçlarını karşılayarak potansiyellerini geliştirmelerin olanak sağlamaktır. 

Doğal Afet Durumlarında Çocuklar İçin Yapılabilecekler 

  • Sevdikleriyle beraber tekrar güvende olduklarını bilmek hepimize iyi geleceği gibi çocuklara da iyi gelir.

  • Depremin nasıl oluştuğunu, ne olduğunu, diğer doğa olayları gibi olduğunu fakat çok nadiren de olsa meydana geldiğini açıklamak faydalı olacaktır.

  • Anlayamadıkları ve bilmedikleri şeylerden korkarlar. Ne olduğunu anlayabilecekleri bir dille açıklamak onlara iyi gelecektir.

  • Çocuklar acil durumlarda ebeveynleri ve çevrelerindeki işaretlerin gösterdiği şekilde davranır. Panik ve kaygıyla hareket eden yetişkinler görmek onların da paniklemesine sebep olacaktır.

  • Yaşadıklarını ifade etmeleri, onların da dikkatle dinlenmesi ve korkularının kaygılarının anlaşıldığının ifade edilmesi önemlidir.

  • Güvende olduklarını hissettirecek davranışlar örneğin sarılmak, ellerini tutmak, yumuşak dokulu eşyalarla temasları iyi gelecektir.

  • Her türlü iletişim şeklini kabul edin. (Bakış, işaret, ses vb.)


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu