Gerektiğinde ‘Hayır’ Diyebilmek

Sevdiğimiz ve değer verdiğimiz kişilere karşı ‘hayır’ diyememeyi zaman zaman hepimiz yaşayabiliriz. İstedikleri şey normalde yapamayacağımız ya da çok hoşlanmayacağımız şeyler olsa da onu kırmamak, üzmemek için cevabımız ‘evet’ olabilir. Bu durumda başkalarının isteklerini kendi isteklerimizin önüne koymuş oluruz. Elbette ki sevdiğimiz, değer verdiğimiz kişilerin mutluluğu da bizim için önemlidir ancak gerçekten istemediğimiz bir şeyi de sırf başkaları istiyor diye yapmamız doğru olmaz.

‘Evet’ denildiğinde aslında kişi için anlık motivasyonlar ya da ödüller söz konusu olabilir. Kaybetme korkumuz azalabilir, kendimizi sevilen, değer gören, kabul edilen biri olarak algılayabiliriz. İhtiyaç duyduğumuz sevgi, saygı ve kabulü karşılamış gibi düşünebiliriz. Aslında bu durum bir yanılsamadır ve biz gerçeği görmeyiz. Gerçekler zaman içinde içimizde tuttuğumuz ‘hayır’ lar artık oldukları yere sığamayıp taştıklarında ortaya çıkar. Keşkeler, öfke patlamaları, pişmanlıklar, kızgınlıklar dışa dönmeye başlar.

Kimler hayır demekte zorlanır?

  • Kendi kararlarını alamayan

  • Kararsız, ne istediğini bilmeyen

  • Yönlendirilmeye ihtiyaç duyan

  • Kendi sınırlarını bilmeyen ve karşısındakine sınır koyamayan

  • Başkalarının mutluluğu için yaşayan

  • Başkaları için kendini sorumlu hisseden

  • Çatışmadan, kavgadan hoşlanmayan

  • Çevresindekileri incitmekten fazlaca korkan

  • Çevresindekilerden hep kabul ve onay bekleyen

  • Kendini takdir etmeyen, çevresindekilerin takdirini çokça bekleyen

  • Kendine hak ettiği sevgiyi ve saygıyı göstermeyen

  • Önceliği kendisi olmayan

  • Duyguları, düşünceleri ve kararları önemsenmeden büyütülmüş

  • Hissettiklerini ve ruhsal ihtiyaçlarını dile getirmeyen

  • Hep bir koşula bağlı olarak sevilmiş, kabul edilmiş

  • Değersizlik, yetersizlik ve sevilmezlik inançları olan

  • Düşman edinmek, kötülenmek, dedikodu konusu olmaktan korkan

  • Ayıp olmasın, terk etmesin, bağırmasın, kızmasın, vurmasın diye hep kabul göstermiş kişiler ‘hayır’ demekte zorlanırlar.

Hayır diyememek bir hastalık değildir ancak, bağımlı yapıdaki kişilerde ortaya çıkan bir problemdir. Hayır diyememek eğer sürekli hale gelirse, kişiye hayatının birçok alanında zorluklar yaşatır. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlık zarar görebilir. Hayır diyemeyen kişi kendini stresli birçok duruma sokar, zamanla stres kronik hale gelir. Kronikleşmiş stres ise tüm vücut sistemine zarar verir. Depresyona ve kaygı bozukluklarına zemin hazırlar. Hayır diyememenin getirdiği yükler bilişsel ve fiziksel enerjiyi boşa harcamaya yol açar, kişinin üretkenliği azalır, zaman yönetimi bozulur, kendine ait işleri ertelemeye, kendini ihmal etmeye başlar. Kendi ihtiyaçlarını unutur, özsaygısını kaybetmeye başlar.

Taleplere sürekli kabul gösterdiğimizde aynı zamanda karşımızdaki kişilerinde bize olan saygısını kaybetmesine yol açarız. Çünkü ‘ne olursa olsun kabul eder’ algısı yaratmak, o kişinin taleplerinin sınırsız olmasına neden olur ve onunla sağlıklı ilişki kurulamaz.

Hayır demek, öğrenilebilir mi? Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Hatta öğrenilmesi mutlaka gereklidir. Çünkü hayır diyebilmek; kişiye özgüven ve özsaygı kazandırır. İhtiyaçlarını görmesine, duygularını fark etmesine, kararlı bir duruş sergilemesine ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesine yardımcı olur.

Gerektiğinde ‘hayır’ diyebilmek için neler yapılabilir?

  • Eğer ‘hayır’ demekte zorlanıyorsanız, hayır ile aynı anlamlara gelebilecek kelimeleri kullanmayı deneyebilirsiniz. ‘Bu önerin bana hiç cazip gelmedi, şimdi değil ama belki başka zaman, çok teşekkürler ama bu benim için hiç uygun değil, maalesef istediğini yapamam.’ gibi cümleler başlangıç için yardımcı olabilir.

  • Yapmak istemediğiniz, yapmaktan hoşlanmayacağınız şey ne ise, karşınızdaki kişiye neden yapmak istemediğinizi açıklayabilirsiniz. ‘Hayır, bunu yapmak istemiyorum, çünkü…’ cümlesi sayesinde kendinizi rahatça ifade etmiş olursunuz.

  • Bir talebi yapmak istemediğimiz zaman karşımızdakine duyurmamız gereken önemli nokta duygularımızdır. Karşımızdaki kişinin istediği şey bizde hangi duyguyu yaratıyorsa bunu dile getirmek, anlatmak gerekir. Örneğin; ‘Hayır, oraya gelmek istemiyorum, çünkü oraya gittiğimde mutsuz oluyorum.’ diyebilirsiniz.

  • Karşınızdaki kişi size, o anda yapmak istemediğiniz bir teklifte bulunursa ona alternatif seçenekler sunabilirsiniz. Örneğin; “Hayır, oraya şimdi gelemem ama önümüzdeki hafta sonu buluşabiliriz.” ya da “Hayır, ben sinemaya gitmek istemiyorum ama birlikte yemeğe gidebiliriz.” diyebilirsiniz.

  • Eğer hayır kelimesini, sizin için değerli olan kişilere karşı kullanmakta zorlanıyorsanız önce küçük denemeler yapabilirsiniz. Örneğin; “Bir bardak daha su içer misin?” gibi gündelik ve basit bir soruya “Hayır teşekkür ederim” diyerek başlayabilirsiniz. Bu pratiği tanımadığınız kişiler ile yapmak işinizi kolaylaştıracaktır. Bir restorandaki garsonun verdiğiniz yemek siparişinin ardından “Yemeğinizin yanında içecek alır mısınız?” sorusuna “Hayır, teşekkürler istemiyorum.” şeklinde cevap verebilirsiniz.

  • ‘Belki’ kelimesini kullanmamalısınız. Çünkü hayır diyemediğiniz bazı konularda kullandığınız ‘belki’ sözcüğü karşı taraf için kabul etme, evet olarak algılanabilir. Bu da sizi yine istemediğiniz bir şey yapmak zorunda bırakabilir.

İnsanların bize nasıl davranacaklarını belirleyecek olan kendimiziz. Biz onlara karşı kendi sınırlarımızı ne kadar iyi çizersek, onların bize olan davranış şekilleri de o kadar özenli olacaktır. Sürekli ‘evet’ diyorsak, kişiliğimizin ve kararlarımızın sınırlarını çok geniş

tutuyoruz demektir. Bu geniş tutum, insanlara benliğimizi suistimal edilebilme kapısını açar. Bunun yerine evet-hayır seçeneklerini etkili şekilde kullanabilmek gerekir. Böylelikle ilişkilerimiz daha sağlıklı ve güçlü hale gelir. Karşımızdaki kişi nerede durması gerektiğini, bizden ne isteyip isteyemeyeceğini bilir ve ona göre davranır.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu