Adet Öncesi (Premenstrüel) Disfori Bozukluğu

Adet öncesi (premenstrüel) disforik bozukluk, adet öncesi (premenstrüel) sendromun daha şiddetli olduğu bir tablodur. Adet döneminden bir hafta önce belirgin depresif ruh hali, anksiyete ve ilgi azalması ile karakterizedir.

Adet öncesi (premenstrüel) disfori bozukluğu DSm-5 tanı kriterlerine değinecek olursak da, A ölçütü. Önceki yılın adet döngülerinin çoğunda, adetten önceki hafta B ve C ölçütlerinde belirtilen en az beş belirti bulunmalıdır. Adetin başladığı birkaç gün devam eder, adet bitiminden sonraki hafta belirtiler çok azalır. B ölçütlerinden olan duygusal değişiklik, kaygı, çökkün duygu durum, umutsuzluk ya da kendini aşağılayan düşünceler ve huzursuzluk belirtilerinden en az biri bulunmalıdır. C ölçütlerinden olan her zamanki etkinliklere ilgi kaybı, enerjinin azalması, odaklanamama, iştah değişiklikleri, sıkıntılı olma durumu ve fiziksel belirtilerden en az biri bulunmalıdır.

Belirtiler, belirgin bir sıkıntıya ve işlevsellikte bozulmalara yol açar. Başka bir duygudurum, anksiyete bozukluğu ya da kişilik bozukluğu gibi bozuklarla daha iyi açıklanamaz. Tanı koyabilmek için iki adet döngüsü boyunca belirtiler bulunmalıdır.

Premenstrüel disforik bozukluğun fizyolojik belirtileri olarak şişkinlik, baş ağrısı, halsizlik ve iştah değişimi sayılabilirken; ruhsal belitiler olarak ise depresif ruh hali, irritabilite, gerginlik ve duygusal karmaşa sayılabilmektedir.

Farklı yöntemler kullanılarak yapılan epidemiyolojik çalışmalarda Adet öncesi (premenstrüel) disforik bozukluk görülme sıklığı %2 ile %10 arasındadır.

Adet öncesi (premenstrüel) disforik bozukluk belirti sıklığı şu şekildedir. Umutsuzluk, depresif duygudurum, kendini suçlama %90, Duygu değişikliği %89, Öfke %81, Kolay yorulma ve fiziksel yakınma %78, Anksiyete %67, İlgi kaybı %63 olarak görülmektedir.

Adet öncesi (premestrüel) disforik bozukluk için risk faktörlerleri olarak depresyon, stres, anksiyete, yaşanılan travmatik olaylar, aile öyküsünde premenstrüel sendrom bulunması sayılabilir.

Adet öncesi (premestrüel) disforik bozukluğun etyolojisinde hormanal değişimler, genetik faktörler ve psikososyal olaylar etkilidir.

Etkili nörotransmitler serotonin ve gabadır. Serotonin, ortaya çıkmasında en etkili nörotransmittir. Premenstrüel disforik bozukluğu olan hastaların kanında seratonin düzeyi azalır, serotonarjik aktivite azalır. Premenstrüel disforik bozukluğu olan hastalarda gaba düzeyi düşmektedir. Bu durum anksiyete ve depresyon belirtilerine sebep olmaktadır.

Adet öncesi (premestrüel) disforik bozukluğun ortaya çıkmasında rol alan psikososyal olaylar olarak; stres, sıkıntılı ruh halinin nedeninin adet döngüsüne bağlanması, olumsuz yaşam olayları ve ilişki sorunları sayılabilir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu