Stresin Yaşama Etkileri ve Baş Etme Yolları

Kişiye göre stres unsurları değişebilir, kimine göre stres yaratan bir faktör bir başkası için sadece bir yaşam olayı olarak algılanabilir. Bunun nedenleri kişisel kaynaklar, geçmiş travmalar, çevresel koşullar gibi birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Pandemi süreciyle toplumsal stresten söz edebiliriz, bu durumda da bireysel etkilenme düzeyleri farklılık gösteriyor. Durum aynı olsa bile olanı algılayış biçimi ve baş etme yöntemleri stres kaynağına dönüşüp dönüşmeyeceğinin anahtarıdır.

Stres; bir olay, durum veya bir kişi olabilir. Oluşturduğu etkiler dolayısıyla günlük dilde ‘’Stres oldum’’ Strese girdim’’ ifadeleri kullanılıyor. Stresin duygusal, zihinsel ve bedensel birçok etkilerinden söz edebiliriz. Kaygı, mutsuzluk gibi duygusal, dikkat dağınıklığı, unutkanlık gibi zihinsel ve kalp çarpıntısı, kaslarda gerginlik, diş çıkma gibi bedensel tepkileri görülebilir. Stres kaynağı depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara neden olabileceği gibi uzun vadede maruz kalmak bedensel sağlığı da tehlikeye sokabilir, fiziksel hastalıklara zemin hazırlar.

Stres altındayken, yaşam enerjiniz, motivasyonunuzun azalması doğaldır; çünkü stres karşısında SAVAŞ X KAÇ X DON tepkileri hayatta kalmayı sağlar. Böyle bir tehlike/tehditle karşı karşıya kaldığında organizma kendini korumak için tüm dikkatini o tehdide(strese) odakladığından; bilişsel işlevler, sosyal ilişkiler de bozulabilir. Zihinsel olarak meşgul eden stres faktörleri, gerginlik, kaygı düzeyini yükseltir ve kişinin kendisi ve çevresiyle ilgili iletişimine olumsuz etki eder.

Anne karnında dahi bebeklerin stres tepkileri gözlenebilmektedir; anne stresliyse bebek de strestedir. Anne karnından itibaren bebekler, çocuklar annelerinin, ebeveynlerinin, bakım verenlerinin stres tepkilerinden etkilenir. Bu etki hem anlık olarak duygusal-davranışsal olumsuzluklara neden olabilir, hem de ileri yaşlarda yetişkinlerinden rol model alarak benzer stres tepkilerini sergileyecekleri repertuar oluşturur. Bu nedenle ebeveyn olarak stresi nasıl ele aldığımız kişisel sağlığımız kadar çocuklarımızın sağlığı açısından da oldukça değerlidir.

Stresle baş etme konusunda daha sağlıklı kalabilmek adına beden zihin bağlantısının farkında bir yaşam sürmek çok önemlidir. Yaşanan ve/veya yaşanacak olayları değiştiremesek de kendinizde yapacağınız küçük ama büyük etkideki değişimlerle stres yönetimini sağlayabilirsiniz.


İLK ADIM: FARKINDALIK

Problemin ne olduğunu bilmek, farkında olmak önemli bir basamak olsa da tek başına yeterli değildir. Bedeninizde nasıl değişimler olduğunu, aklınızdan hangi düşüncelerin geçtiğini, neler hissettiğinizi gözlemleyerek keşfedin. Bir durum karşısında beden ve zihin olarak nasıl etkilendiğinizi fark etmek sizi harekete geçirecektir.

Küçük molalar alın. Ne kadar yoğun olursanız olun kendinize gün içinde, haftalık ve aylık düzenli mola zamanlarınızı alın, yaratın. Küçük şeylerle yoğun maratonunuza devam etmeniz daha keyifli olacaktır. Sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek, kulaklığınızı takıp çılgınca dans etmek, çikolata gibi sizi keyiflendiren bir yiyecek yemek, bir arkadaşınız ile telefonda görüşmek sizi rahatlatacaktır. İş yerinizde öğle molalarında; 15 dakika da olsa yürüyüş yapmak, açık havada kısa bir kahve molası vermek, günün geri kalanı için tahammülünüzü arttıracaktır. Spor gibi bedensel aktiviteler bedeninizi ve zihninizi rahatlatacak ve stresle daha rahat başa çıkmanızı sağlayacaktır.

Duygularınızı bastırmadan ifade edin. Var olan duyguları bastırmaya çalışmak, yok saymak başlı başına stres unsuru sayılabilir. İfade edilmeyen duyguların yoğunluğu bedenen bir yük oluşturacağından yaşamdaki stres unsurlarıyla baş etme gücünüzü zayıflatır. Duygularınızı fark etme ve ifade edebilme becerileriniz geliştikçe stresi yönetmeniz kolaylaşacaktır.

Hayır demeyi öğrenin. Stresinizi yönetirken; özellikle durumu değiştirmek sizin kontrolünüzde değilse, yaşamı algılayış biçiminizi ve davranışlarınızı değiştirmek diğer bir seçenektir. Bazen stres olarak algılanan durumu hayır diyemediğimiz için kendi kendimize oluşturmuş olabiliriz. Sizi zorlasa da karşı tarafı üzmemek, kırmamak için yüklenilen sorumluluklar, istemeden bulunduğumuz mekanlar, istemediğiniz biçimde geçirilen zamanlar birer kayıp ve yük haline dönüşebilir.

Problem çözme stratejilerinizi arttırın. Bugüne kadar kullandığınız çözüm yolları işinize yaramış artık işe yaramıyor olabilir veya şu an karşılaştığınız durum için işlevsiz kalmış olabilir. Stresi yönetirken; her kişinin kendine özgü bir yolu, stratejisi vardır. Stres anında kullanabileceğiniz gevşeme teknikleri ve nefes egzersizlerini öğrenerek problem çözme becerilerinizi de güçlendirebilirsiniz. Yakın çevrenizde güvendiğiniz insanların varlığı farklı ve yeni stratejileri öğrenmenizi sağlar. Başkalarının deneyimlerinden de stres faktörünüze çözüm üretebilirsiniz.

Sosyal destek ağınızı genişletin. Size iyi gelen geniş bir sosyal ağınızın olması, psikolojik rahatsızlıklar ve stres kaynaklı problemlere karşın bir hava yastığı gibi sizi korur. Kendinizi rahat hissettiğiniz, duygularınızı paylaşabileceğiniz, güzel vakit geçireceğiniz insanların çevrenizde olması güç kaynağıdır. Sosyal ağlarınızı genişletmek ve farklı bakış açıları geliştirmeniz amacıyla; sosyal aktivitelerdeyeni arkadaşlar edinebilir, işinizle ilgili konferanslara katılıp meslektaşlarınızla tanışabilirsiniz.

Farklı stratejiler denemenize, uygulamalarınıza rağmen üstesinden gelmekte zorlandığınız, stres karşısında günlük yaşantınızı olumsuz etkilenmeye başladıysa bir uzmandan destek almak için başvurabilirsiniz. Bugün başa çıkmakta zorlandığınız stres kaynağı geçmişinizdeki bir olayın tetikleyicisi olabilir. Böyle bir durumda baş etmek için profesyonel yardım isteyerek bir çözüm yolu bulabilirsiniz.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu