Diş Hassasiyeti

Halk arasında “diş kamaşması” olarak da adlandırılan diş hassasiyeti ‘öldürmeyen ama süründüren’ bir problem olduğundan sıklıkla ihmale uğrar.

Günümüzde çok yaygın görülen diş hassasiyeti, başlangıç aşamasında çok önemsenmediğinden diş macunu ve ağız çalkalama sularıyla giderilmeye çalışılır. Etken ortadan kaldırılmadığı için de zamanla seyri kötüleşir ve yaşam kalitemizi ciddi ölçüde rahatsız etmeye başlar.

Peki Bu Hastalık Çözümsüz Müdür?

Diş hassasiyeti hafif ve orta derecede ağrı olarak algılandığından sıklıkla ikinci plana atılan bir diş problemidir. Hastalar soğuk içecek tüketimini kısıtlamak veya narenciye suyu tüketmemek gibi basit çözümler üreterek sorunu görmezden gelmeyi tercih ederler. Tablo biraz ilerlediği zaman da hassasiyet giderici macun veya gargaralarla sorunu çözmeye çalışırlar. Ancak etken ortadan kaldırılmadığı sürece hastalık ilerlemeye devam eder ve seyri kötüleşir. O kadar ki bazı durumlarda ağızdan nefes almak bile hassasiyeti tetikler.

Hassasiyet Giderici Macunlar Etkili midir?

Kolay ulaşılabilir ve bilinen bir yöntem olması sebebiyle hastalar çoğunlukla hassasiyet giderici diş macunlarına başvururlar. Bu macunlar hassasiyetin geçici sürelerle giderilmesinde kısmen başarılı olsa da hassasiyeti oluşturan temel etkeni tedavi etmediklerinden süreç ilerlemeye devam eder. Hastalar ekşi veya soğuk içecek ve yiyeceklerden uzak durarak yeme alışkanlıklarını modifiye ederler. Ancak bu durumu görmezden gelmek hassasiyet sorununu daha da karmaşık hale getirebilir.

Kalıcı Bir Çözümden Bahsetmek Mümkün müdür?

Diş hassasiyetine neden olan pek çok etken olduğu gibi bu etkenleri ortadan kaldırabilecek çeşitli tedavi yöntemleri de mevcuttur. Dolayısıyla hassasiyeti oluşturan mekanizmayı bulmak aslında tedavinin de anahtarıdır. Her hastada farklı bir şekilde işleyen bu döngünün zeminini oluşturan faktörleri ve spesifik tedavilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Diş sıkmak ve gıcırdatmak dişin özellikle boyun bölgesinde aşınmaya ve çatlaklara neden olarak diş hassasiyeti gelişmesine neden olur. Dahası bazı şiddetli diş sıkma vakalarında çürüksüz, sağlam dişlerde bile ani gelişen ve çiğnemeyle artan ağrılar gözlemlenebilmektedir. Diş sıkma ve gıcırdatma, botulinum toksin ve gece plağı uygulamalarıyla kontrol altına alınabilir. Böylelikle dişlerde oluşan aşınmaların ilerlemesi durdurulup mevcut madde kayıpları restore edilerek hassasiyet ortadan kaldırılabilir.

Hassasiyet problemi yaşayan hastaların bir kısmı da dişlerini daha iyi temizlediklerini ve beyazlattıklarını düşündüklerinden sert fırçayla ya da bastırarak fırçalama yaparlar. Travmatik yani sert fırçayla veya fazla bastırarak diş fırçalamak diş yüzeyinde aşınmaya sebebiyet vererek dişlerde hassasiyet oluşturur. Unutulmamalıdır ki bu tipteki fırçalama diş yüzeyini çizerek aynı zamanda dişlerin daha sarı görünmesine sebebiyet verir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, bu hastaların travmatik fırçalamayı bırakmalarında; aşınmalar restore edildikten sonra uygulanan estetik diş tedavileri oldukça motive edici bulunmuştur. Doğru fırçalama teknikleri için oral hijyen eğitimi bağlantımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.

Asitli içecekler veya reflü ile ağız ortamına ulaşan mide asidi diş dokusunda erozyona neden olarak dişlerde hassasiyet oluşturur. Bu tip içeceklerin tüketiminin en aza indirilmesi ve reflünün tedavi edilip kontrol altına alınması bu anlamda önem taşır.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu