Çocuk ve Korku

Çocuklar Niçin Korkar?

Her duygunun insan yaşamında bir işlevi vardır. Korku ise, bebeklikten itibaren bizi tehlikelere karşı koruyan ve hayatta kalmamızı sağlayan bir duygudur. Keyif, neşe, mutluluk gibi duygulara kıyasla korku; çocuğu daha zorlayan, baş etmesini zorlaştıran duygulardan biri olarak tanımlanabilir.

Çocuklar her yaş döneminde farklı korkular geliştirebilir. Çocuğunuz gölgelerden, canavarlardan, hırsızdan, sifon sesinden, yüksek sesten korktuğunu dile getirebilir.

Birçok korku, gelişimsel süreçte normaldir ve bebeklikten ergenliğe hatta yetişkinliğe farklı şekillerde kendini gösterebilir. Özellikle iki yaş ve sonrasında korku duygusu daha belirgin hale gelir. Çocukların iki yaş itibariyle hayal dünyası gelişmeye başlar. Sembolik oyunların başladığı ve hayali arkadaşların da görüldüğü bir yaş dönemidir. Bu yaşta çocuğun dili kullanma becerisi gelişir ve benlik kurma mücadelesi görülür.

Çocukların korkuları yaş grubuna ve gelişim dönemine göre değişiklik gösterebildiği gibi model alma, taklit etme ve yanlış öğrenmelerle de çocuklarda korku gelişebilir. Sadece ebeveyninden değil; akranları, kardeşi ya da diğer yetişkinleri model alarak korku duygusu geliştirebilir.

Model Alma ve Taklit Yoluyla Gelişen Korkular

Çocuklar, büyürken anne ve babalarını çok dikkatli bir şekilde gözlemler. Onların olaylar karşısında verdikleri tepkileri taklit eder ve uygulamaya çalışırlar. Köpekten korkan bir ebeveynin köpek görünce kaçması, çocuğa köpeğin korkulması gereken bir hayvan olduğunu öğretir. Çocuk korkmayı yalnızca ebeveyninden öğrenmez. Kardeşlerini, akranlarını, gözlemlediği diğer yetişkinleri de model alabilir. İzlediği film, televizyonda, telefon veya tablette gördüğü bir video veya resim de korkularını tetikleyebilir. Çocuğun yaş dönemine uygun olmayan ve gelişime uygunluğu gözden geçirilmemiş kitaplar da korku gelişimine neden olabilir.

Ebeveynin Yaklaşımından Dolayı Gelişen Korkular

Aileler çocuğu disipline etmek için, çocuğa çoğunlukla vereceği zararın farkında olmadan, tehdit içerikli sözler sarf edebilmektedir. Kısa sürede anlık müdahale etmek için işlevsel gibi görünen “Bir daha yaramazlık yaparsan seninle konuşmam.”, “Sözümü dinlemezsen seni başkasına veririm.” , “Uyumazsan öcü gelecek” gibi sözler söylemesi çocuğun korku duygusunu pekiştirir.

Zaman zaman da çocuğu tehlikelere karşı korumak isteyen ebeveynin aşırı korumacı yaklaşımı, çocuğun pek çok şeyden korkmasına neden olabilmektedir. Tehlike olmadan çocuğun deneyimi öncesi endişe ve korku barından “Dikkat et! Düşersin koşma! Yanarsın dokunma! Ağzına götürme boğazına kaçar, elimi bırakma kaybolursun!” vb. sözlerin tekrar ve tekrar söylenmesi gibi. Çocuğun olabilecek tehditlere karşı korunma altına alınması çocuğun merak duygusunu zedeler ve korkularını pekiştirir. Cezalar da çocuğun korkularını tetikleyebilmektedir. Çocuğun yalnız bir odaya kilitlenmesi, karanlıkta bırakılması, fiziksel şiddet görmesi vb.

Öğrenme Yoluyla Gerçekleşen Korkular

Bazı korkular yaşanan olumsuz bir olay ya da deneyim sonucu ortaya çıkar, yani öğrenilir. Yaşanan olumsuz deneyimler ve o deneyimlere verilen tepkiler korku duygusunu pekiştirebilir. Örneğin, bir trafik kazasına tanık olan bir çocuk arabaya binmekten korkabilir. Ya da havuzda boğulma tehlikesi geçiren bir çocuk suya girmekten korkabilir. Ailenin tepkisi çok büyük olmuşsa bu korku çok daha yoğun ve uzun yaşanabilir.

YAŞA VE GELİŞİM DÖNEMİNE GÖRE GELİŞEN KORKULAR

Bebeklik Döneminde Görülen Korkular

Bebeklik döneminde çocuklar tanıdık olmayan veya ilk kez gördükleri yüzlerden ve nesnelerden korkabilirler. Bebek acıktığında, susadığında, altı kirlendiğinde ihtiyacını ağlayarak ifade eder. İhtiyacına zamanında yanıt bulamazsa tehdit hisseder ve korku duyar. Yine bu dönemde duydukları ani sesler, görüntüler de korkuyu tetikler. Dokuz ay civarında çocukta ayrılık korkusu da gelişmeye başlar. Bebekler korktuklarında ağlarlar ve kucağa alındıklarında sakinleşirler.

Üç-Dört Yaş Döneminde Gelişen Korkular

Çocukların tuvalet alışkanlıklarını geliştirmeye başladığı bu yaş döneminde tuvalete düşmekten, sifonla beraber delikten gitmekten korkabilir. Banyo yaparken de bu korkuyu duyabilir. Tek başına tuvalete gitmek istemeyebilir. 

Bu yaş döneminde çocuğun hayal gücü gelişmeye başlar. Bu gelişim ile birlikte karanlıktan, gölgeden, canavarlardan, gök gürültüsünden, sesten korkabilir. Bu dönemde çocuklar dış dünyada olup biteni anlamak isterler; ancak karanlıkta görüş mesafeleri kısadır. Bu nedenle somut olarak görmediği şeyleri çocuklar hayal güçleri ile farklı nesnelere dönüştürürler.  Örneğin, perdenin gölgesini bir canavara benzetebilir, çamaşır makinesinin sesini kaplana benzetebilir. 

Bu dönemde çocuklar somut olarak gördükleri tüylü canlılardan ya da hayvanlardan korkabilirler. Sebebi; beynimizin bizleri dış tehlikelere karşı uyarmak zorunda olmasıdır. Dolayısıyla zararsız evcil hayvanları bile çocuklar için her zamankinden daha korkutucu görülebilir. 

Doktor, iğne ve polis korkuları da bu dönemde oldukça fazladır. Özellikle çocuğu disipline etmek için “Yaramazlık yaparsan seni polise söylerim.”, “Yemeğini yemezsen hasta olursun, doktor sana iğne yapar.” vb. cümleler çocuğun korkularını tetikler. Odada yalnız kalamamak ve gece tek uyuyamamak da bu dönemde sıkça görülmektedir.

    Beş Yaş ve Sonrası Gelişen Korkular

Bu yaş döneminde çocukların yaşadığı yoğun korkulardan biri de ebeveynden ayrılma korkusu ve okul korkusudur. Bu iki korku birbirini tamamlar. Okul ortamı çocuklar için yeni bir deneyimdir. Bu deneyimde çocuklar daha okul ortamındaki kuralları, insanları, beklentileri tanımadığı için kaygı ve korku hissedebilirler. Kaygı ve korku duygularını yoğun yaşayan çocukların güvende hissetme ihtiyacı fazladır. Bu dönemlerde ebeveynlerin çocuklarını telkin edici konuşmalarda bulunması önemlidir. 

Bu yaş döneminde okul ortamı ile birlikte başka çocukların hayatından haberdar olmaya başladığından kendi bedenlerine gelecek zarardan korkmaya başlayabilirler. Hasta olmak, doktora gitmek, ilaç almanın nasıl bir şey olduğunu hatırlayıp ilişki kurabilecek gelişimde olduklarından, bedenlerine gelebilecek bir zarar olmasından korku duyabilirler. Aynı zamanda ebeveynlerine zarar gelebileceğine dair korkuları bu dönemde yaşamaya başlayabilirler. 

Çocukların bu dönemde gördükleri rüyalar ve kabuslar bu yaş dönemine özgü yoğun korkulardan biridir. Bilişsel olarak soyut düşünme becerisi bu yaş grubunda henüz gelişmediği için rüyalarında gördükleri gerçek olmayan şeyleri gerçek hayattan ayırmakta zorlanabilirler.

    Altı Yaş ve Sonrası Gelişen Korkular

Altı yaş sonrasında ise çoğunlukla okula ve performansa dayalı çocukluk korkuları gelişir. Cadılar ve hayaletlerin yerini bu dönemde hırsız korkusu alabilir. Çocuk kaybolmaktan, kaçırılmaktan, cezalandırılmaktan korkabilir. Başarısız olma, arkadaşlık kuramama ve diğerleri tarafından istenmemeye dair korkular yaygındır. Aileyi kaybetme korkusuna arkadaşlarını kaybetme korkusu eklenebilir. Çocuk ölümden ve sevdiklerinin ölmesinden korkabilir.

Korkunun diğer duygular gibi normal olduğunu unutmayın ancak çocuğunuz sizden ayrılmakta güçlük çekiyorsa, yalnız kalamıyorsa, sürekli tetikteyse, uyku-iştah-tuvalet problemleri yaşıyorsa uzmandan görüş almakta gecikmeyin.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu