Bilişsel Davranışçı Terapi insanların sahip olduğu sorunların büyük ölçüde yanlış inanışlara bağlı olarak gerçeğin çarptırılmasıyla ilgili olduğunu söyler. Yani kişileri rahatsız eden sorunlar, insanların yaşadıkları olayları nasıl değerlendirdiğiyle ilgilidir. Buradaki önemli nokta ruhsal sorunların tek sebebi olayların değerlendirilme biçimi değildir, algıladıklarımız ve olayları değerlendirme biçimimiz sorunlarımız üzerinde sürdürücü bir etkiye sahiptir. Bilişsel davranışçı terapide danışanın şu anda yaşamakta olduğu sorunlar üzerinde yoğunlaşılır ve sahip olduğu işlevsiz düşünceler ve davranışları değiştirmek amaçlanır. Bilişsel Davranışçı terapi “şimdiki zaman odaklı” bir psikoterapidir. Tedavi bilişsel formülasyona, davranış yollarına ve inançlara dayanmaktadır. Düşünceler gerçeğe daha uygun hale getirilir ve bu yolla duygusal davranışsal rahatsızlıklar da ortadan kalkabilir.
Çocuklarda bilişsel davranışçı terapi duygu eğitimiyle başlar. Burada amaç duyguları birbirinden ayırmayı; baskın duygu, durum, nesne ve olayları anlatmayı, duyguları derecelendirmeyi ve bedensel belirtileri fark etmeyi öğretmektir. Daha sonra derin nefes alma ve gevşeme alıştırmaları yardımıyla, duyguların neden olabileceği kalp çarpıntısı, terleme, karın ağrısı vb. bedensel belirtilerle baş etme becerilerinin gelişmesi amaçlanır. Devamında baskın duyguyu ortaya çıkaran gerçekçi ve yararlı olmayan düşünceleri fark etmeyi, düşünceleri sorgulayarak abartılı yanlarını görmeyi ve çok gerçekçi olmayan bu düşünceler yerine koyabileceği cesaretlendiren düşünceler bulmayı, kendisini korkutan ya da kaygılandıran sosyal problemler için çözüm yolları üretebilmeyi, gösterdiği çaba ve başarılar nedeniyle gurur duymayı ve kendine güvenmeyi öğrenir. Bu çalışmaların hepsi ayrı seanslarda, çocukların yaşına ve gelişim düzeylerine uygun olacak şekilde revize edilerek çalışılır. İşlevsiz düşünceler çalışıldıktan ve yerlerine daha gerçeğe yakın düşünceler koyulmaya başladıktan sonra davranışsal çalışmalara geçilir. Burada aile psikoeğitimleri yoğunlaşır çünkü çocuklar zorlandıkları davranışları kolaydan zora olacak şekilde gerçekleştirirken cesarete ve duygu düzenlemesi için bir desteğe ihtiyaç duyarlar. En zor olarak nitelendirilen adım gerçekleştikten sonra yinelemeyi önlemeye dönük sıklığı azaltılmış seanslar planlanır ve hoşçakal deme vakti yaklaşmış demektir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.