Kardeş kıskançlığı evrensel bir duygu olup önlenmesi değil sağlıklı şekilde yönetilmesi gereken
bir konudur. Kardeşler arası ilişki dünya ile olan ilişki için en güvenli provadır. En büyük kazanımı ise empati yeteneğidir. Kardeş ilişkilerinde görülen bir iyi bir kötü olma hali normal ve beklenen
dengedir. Kardeşler arasındaki minik itişmeler, çekişmeler, birbirini gıcık etmeler beklenen davranışlar olup ebeveyn müdahalesini gerektirmez. “Bence sen bunu kardeşinle çözebilirsin, halledebilirsiniz.” diyebilmek sağlıklıdır. Ancak fiziksel ve sözel şiddet ebeveyn tarafından sınır koyulması gereken yeri belirtir.
Yeni gelen bebeği büyük olan çocuk kıskanacak diye onun görebileceği yerlerde sevmemek,
ilgilenmemek, öpmemek, kucağa almamak doğru değildir. Ebeveyn kardeşi değersizleştirirse diğer
çocuk da kardeşi doğrudan değersizleştirecektir.
Kardeş kıskançlığında müdahale edilebilecek ve durumu hafifletebilecek nokta iki kardeş
arasındaki ilişkiyi güçlendirmekle ilişkilidir. Örneğin kurulan oyunlarda karşılıklı roller yerine
çocukların aynı takımda yer alması, işbirliğiyle kazanabilmeyi öğrenmeleri, beraber kazanabilmek için uyumlu çalışmalarını, galibiyeti paylaşmalarını, kazanabilmek için fikir alışverişi yapmalarını,
kaybettiklerinde üzüntüyü paylaşmalarını, süreçte birlikte heyecanlanmalarını ve keyif almalarını
teşvik edebilirsiniz.
Kardeşlikle ilgili hikayeler özellikle küçük yaş grubundaki çocukların kıskanma duygusunu
anlamlandırabilmelerini, başkalarıyla paylaşabilmelerini ve bu duygunun normal olduğunu fark
ederek rahatlamalarını sağlar.
Büyük olan kardeşe küçük olan kardeşle ilgili sorumluluk verilmesi ve küçük olanın yanında
azarlanmaması aradaki ilişkiyi güçlendirecektir. Kardeşler arası kıyaslama yapılmaması ayrıca
önemlidir. Kıyaslama sadece sözel olarak değil bedensel tepkilerimizde, minicik bir “off” dememizle
dahi öteki kardeşe direkt olarak aktarılacaktır. Her çocuk farklı ve biriciktir. Çocuğun mizacına ve
karakterine saygı duyup onaylamak, çocuğu olduğu haliyle kabullenmek rahatlatacak ve güvende
hissettirecektir.
Burada çocuğun dili olmak önemlidir. “ Hadi gel seninle neler oluyor biraz konuşalım, galiba
biraz üzüntülüsün, biraz öfkelisin, sanki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi geliyor.” diyerek çocuk için söze dökmenin ağır olduğu konularda siz onun sesi olabilmelisiniz. Çocuğu kaygılandıran asıl şeyin ne olduğunu ifade etmesi için alan açmak ve ebeveyniyle konuşabilmek onu rahatlatacaktır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.