Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ( DEHB) nörogelişimsel bir bozukluktur.Blimsel olarak ilk

kez ilk kez 1902 yılında çocuk hekimi George Frederic Still tarafından tanımlanmıştır.

DEHB’nin nedenleri şöyle sıralanabilir.

  • Doğum travmaları
  • Erken ve zor doğum
  • Çoğul gebelikler
  • Enfeksiyonlar
  • Hamilelik sırasında alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı
  • Doğum öncesi ve sonrası olumsuz etkenler
  • Kafa travması
  • Duygusal yoksunluk
  • Zorlayıcı yaşam deneyimleri
  • Anne baba ve çocuk ilişkisindeki bozulmalar
  • Ailede ruhsal hastalık öyküsü olması

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve

dürtüsellikten oluşan 3 temel belirti kümesinden oluşan nörogelişimsel bir bozukluktur.

Klinik görünüm ve belirtilerin özellikleri açısından DEHB üç alt grupta incelenir:

1- Bileşik tip DEHB: dikkat eksikliği hiperaktivite ve dürtüsellik belirtilerinden üçününde var

olduğu alt tiptir klasik olarak DEHB dendiğinde bu anlaşılır en sık rastlanan DEHB alt tipidir.

2- Hiperaktivite ve dürtüselliğin ön planda olduğu tip: hiperaktivite ve dürtüsellik

belirtilerinin dikkat eksikliği belirtilerine göre daha sık ve yoğun gözlendi bu tipte genellikle

ders başarı sorunu yaşanmaz bu çocuklarda daha çok uyum ve davranış sorunları gözlenir.

3- Dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tip: hiperaktivite ve dürtüsellik belirtileri daha az

gözlenir ya da gözlenmez dikkat sorunları nedeniyle bu gruptaki çocukların ders başarıları iyi

değildir ancak uyum sorunları neredeyse yok gibidir bu nedenle genellikle geç fark edilebilir ve

tedaviye geç getirilebilirler.

GELİŞİMSEL OLARAK DEHB

Bebeklik Dönemi

DEHB beynin ilk belirtileri bebek anne karnında iken dahi fark edilebilir. Anneler hamilelik

döneminde bebeklerinin karınlarında fazlaca hareketli olduğunu dahi söyleyebilirler. İlk iki

yaş da aşırı huzursuzluk uykusuzluk sürekli ağlama yemeği reddetme belirtileri gösteriler bu

nedenlerle çocuk sağlığı hekimlerine başvurduklarında ya da bu huzursuzluğu izah edecek

herhangi bir neden bulunamaz ya da gazlı bebek tanısı alırlar oysa bunlar DEHB’nin bebeklik

dönemi belirtileridir.

Okul Öncesi Dönem

Okul öncesi çağa gelindiğinde aşırı hareketlilik ve bazı çocuklarda beraberinde motor

beceriksizlik en göze çarpan belirtidir. Bu çocuklar genellikle yürümez koşarlar ve

tırmanmayı, zıplamayı, atlamayı çok severler. Yaşıtlarıyla oyunlarda uyumsuz ve

kavgacıdırlar.

Okul dönemi

Okul çağına gelindiğinde DEHB ‘nin temel üç belirtisi de sorun olmaya başlar. Hiperaktivite

ye bağlı hareketlilik hem evde hem de okulda uyum sorunları oluşturur. Sırasında oturamama,

sınıf içinde dolaşma, tenefüslerde koşuşturma öğretmenin ve okul idaresinin hemen dikkatini

çeker. Dikkat eksikliğine bağlı dersi takip edememe, ödev yapmama ve akademik başarıda

düşüklük önemli belirtilerindendir.

Ergenlik dönemi

Ergenlik dönemine gelindiğinde DEHB ve belirtileri genellikle şekil değiştirerek devam eder.

Ergenlik dönemine gelindiğinde DEHB’yi iki farklı şekilde gözleyebiliriz. Birincisi,

dürtüselliği oluşturduğu davranış sorunları daha ciddi boyutlarda devam ederek ergenin ailesi

ve okul ile olan ilişkilerinde daha da bozulmaya neden olur.

DEHB li ergende sık gözlenen özellikler aşağıda ayrıntılandırılmıştır.

  • Dersleri ilgisizlik ve eskiye oranla ders başarısında düşüklük.
  • Sorumluluklarını yerine getirme de kayıtsızlık.
  • Aile ve otorite figürü ile çatışma da artış.
  • Okulda kurallara uymama, okul kırma.
  • Ani sinirlenme, öfkesini kontrol edememe.
  • Uygunsuz ve kötü arkadaşlar edilme.
  • Riskli eylemlere ilgi duyma. İnternet ve oyun bağımlılığı.
  • kontrolsüz cinsel davranışlar.
  • Alkol, sigara ve madde kullanım riskinin artması.
  • Uykuya dalmakta zorlanma, az ya da gereğinden çok uyuma.
  • Arkadaş ilişkilerinde sorun yaşama, kavgalara karışma, kabadayılık yapma.

DEHB’nin TEDAVİSİ

DEHB tedavi şeması aşağıdaki yaklaşımları içermektedir:

1- Psiko eğitim

2- İlaç tedavisi

3-Bilişsel davranışçı psikoterapiler

4- Eğitsel tedaviler.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu