Depremi bizzat yaşayan, görüntülere ve anlatılanlara maruz kalan, tanıdıkları ya da yakınları depremi yaşayan kişilerde travma sonrası stres bozukluğu görülebilir. Kendi kendine geçmesi kolay değildir ve tedavi edilebilir.
Depremi 1. dereceden yaşayanlar şüphesiz travmaya en yatkın olanlardır. Enkaz altında kalan, yakınlarına ulaşamayan, yaralanan, ailesini kaybeden kişilerde depremin etkisi çok daha fazla gözükür.
Sadece 1. derece depremi yaşayanlar değil, medya kanallarının da etkisiyle diğer kişiler de geçmişte yaşadıkları, kişilik özellikleri ve depreme hassasiyetleri nispetinde bu travmadan etkilenmektedir.
Depremi bizzat yaşayan kişi öncelikle şok tepkisi içindedir; donakalır, ne yaptığını bilmeyebilir, ortamı terketmek isteyebilir, anlamsız hareketlerde bulunabilir.
Bir müddet sonra durumun farkına varır, başına gelenleri ve neler yaşadığını hatırlar. Depremzedenin “Şimdi ne yapacağım?” düşüncesine geçmesi, normalleşme süreci için ilk adımdır. Depremzedelerin büyük kısmı ilk birkaç dakikaya, bazısı bir kaç saate bazısı ise bir kaç güne zihinsel normalleşme sürecine başlar.
Akut stres tepkisinde en ufak bir sarsıntıdan rahatsız olma, çaresizlik, dehşete düşme, yaşadıklarına inanamama, isyan etme, aşırı sinirlilik, karamsarlık, anı öfke nöbetleri ve kayıplara yönelik suçluluk duyguları görülebilir.
ORTAYA ÇIKAN BELİRTİLER
Uyuşukluk, dalgınlık, duygusal tepkisizlik, hiçbir şey hissetmeme, sadece bir noktaya bakıp dalma, gerçeklikten uzak olma, yer zaman algısının bozulması, çevrede olup bitenlerin farkına varma halinde azalma, çevreyi ve kendisini olduğundan farklı, yabancı, değişik algılama, depremden öncesinde, deprem esnasında veya sonrasındaki olayları hatırlayamama, çarpıntı, nefes darlığı sık ve ortak görülen belirtilerdir.
Eğer bu belirtiler 1 ay sonra da yaşanmaya devam ediyorsa travma sonrası stres bozukluğundan söz etmek mümkündür. TSSB psikiyatrik bir hastalıktır ve tedavi edilmesi gerekebilir.
Özellikle depremi sürekli taze şekilde yaşayan (rüyasında sürekli depremi görmek, evde tek kalamamak, tek uyuyamamak, duş alamamak, gözünün önüne sürekli yaşadıkların gelmesi, en ufak bir seste veya sarsıntıda şiddetli tepki vermek vs.) acil psikiyatrik tedavi gerektiren yaşantılar arasındadır.
Kişinin uzman eşliğinde psikoterapi alması, insan ilişkilerini devam ettirmesi (izole olmaktan kaçınması), terapist eşliğinde travma üzerine çalışılması, günlük rutin işlerine döndürülmeye çalışılması kişinin travmasını atlatmasına fayda sağlayabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.