EMDR ve Yeme Bozukluğu

Günümüzde gençler öğün atlama, madde kullanma, kusma ve müshil alma gibi

sağlıksız birçok yöntemle kilosunu kontrol altında tutmaya çalışmaktadır. Yeme bozukluğu

gençlerde önemli kilo kaybına, beslenme yetersizliğine, besin takviyelerinde bağımlılığa,

yemeğe karşı gözle görülür bir ilgisizliğe, duyusal özelliklere dayalı olarak yiyeceklerden

kaçınma veya yemenin istenmeyen sonuçlarıyla ilgili endişelere ve böylelikle olumsuz beden

imajına neden olmaktadır. Beden imajı, kişinin fiziksel görünümünden çok kendi bedeni

içinde nasıl hissettiği ile ilgilidir. Bireyin beden imajının oluşmasında yaşamı boyunca

edindiği deneyimler ve sosyo-kültürel faktörler önemli bir yere sahiptir. Kişinin yaşamındaki

yeme alışkanlıkları, giyimi, kişiliği ve fiziksel özellikleri beden algısının nasıl şekilleneceğini

belirler. Özellikle ergenlik döneminde bedensel değişimler çok yoğun yaşandığı için bedensel

algı sorunlarının yaşanması daha yüksek olasılıktadır. Bunun yanında, toplumun bedene bakış

açısı da bedensel algıyı etkilemektedir. Toplumsal beden normlarının çocuğa yansıma şekli,

ailenin ve akranlarının tutumu, bunlarla ilgili alay ya da eleştiri kişinin bedenine dair olumsuz

düşünmesine neden olabilir. Bu durum da beden doyumsuzluğu yaratarak çeşitli yeme

bozukluklarını beraberinde getirmektedir. En yaygın bilinen yeme bozukluğu Anoreksiya

Nervoza ve Blumia Nevroza yalnızca beslenme biçiminden kaynaklanan bir sorun gibi

düşünülebilir. Fakat, bu yeme bozukluklarının altında genellikle travmatik veya olumsuz

deneyimler de dahil olmak üzere çeşitli nedenler yatıyor olabilir.

Anoreksiya Nervoza, bireyin zayıf bir bedene sahip olmasına rağmen beden imajıyla aşırı

ilgilenmesi ve kilo almaktan fazlasıyla korkmasıdır. Birey kilo vermek için kendine özel

davranış biçimleri ve hedefleri geliştirir. Hastaların büyük bir çoğunluğu yiyecek alımını

gereğinden fazla azaltarak öğünlerini kontrol eder ve sağlığını tehdit edecek ölçüde kilo kaybı

yaşar. Blumia Nervoza ise, tıkınırcasına yeme ataklarının yer aldığı ve ardından kusmayla

kilonun kontrol edildiği yeme bozukluğudur. Hasta aynı Anoreksiya Nervoza’da olduğu gibi

zayıf bir bedene sahip olmak ister ve bu yüzden kilo yapıcı besinleri vücuttan atmak için

çeşitli kusma ve müshil alma gibi yollara başvurur. Böylelikle, kişinin kendine ilişkin

olumsuz beden imajı geliştirmesinin ortaya çıkabilecek psikolojik bozuklukların ve fizyolojik

sorunların görülme sıklığı artar.

Yeme bozukluğuyla ilgili travmanın kökeni kişinin çocukluğuna kadar giden bir süreci

içerebilir. Çocukluk ve ergenlik çağında oluşan travmalar çoğu zaman bireyde vücut algısının

bozulmasına neden olabilmektedir. Yeme bozukluğuna neden olan bazı travma biçimleri

şunlardır:

  • Duygusal istismar
  • Fiziksel istismar
  • Cinsel istismar
  • Ciddi kaza veya hastalık
  • Aile içi şiddete maruz kalmak ya da buna şahit olmak
  • Doğal felaket yaşamak
  • İhmal
  • Savaş
  • Travmatik yas veya ayrılık

EMDR tedavisi, beynin iki taraflı uyarımı yoluyla olumsuz zihin durumlarının ortaya

çıkarılması ve rahatsız edici duygusal tepkilerin çözümlenmesini hedefleyen bir tekniktir.

Danışanları şimdiki zamanda rahatsız eden, işlenmemiş olumsuz düşüncelerin tanımlanmasını

ve travmatik olayların yeniden işlenmesini içerir. EMDR, REM uykusuna benzer bir zihin

durumunu uyararak beyindeki travmatik olayları duyarsızlaştıran bir süreç sağlar. Bu yüzden,

EMDR travma geçirmiş kişilerin işlevselliğini artırır ve çeşitli psikolojik sorunların

tedavisinde kullanılabilir.

EMDR terapisinin kullanılmasıyla, travmatik olaylara bağlı duygusal canlılık ve genel

rahatsızlık azaltılarak, olumsuz hafızanın kendisi ve mevcut tetikleyiciler konusunda daha

fazla iyimserlik yaratılmaktadır. Sağlanan bilişsel iyileşme, kaçınmacı yeme davranışlarının

en aza indirilmesine yardımcı olmaktadır. EMDR, kişinin yeme bozukluğunu aşmasına engel

olan olumsuz yapıdaki düşünce sisteminin düzeltilmesine destek verebilmektedir. Böylece,

EMDR terapisi ile bireyin altta yatan yeme bozukluğuna dair travmatik geçmişi çözülerek

olağan bir iyileşme süreci sağlanabilir. Sonuç olarak, EMDR ile travmatik anılar tedavi

edildiğinde kişinin yiyecek ile ilgili negatif tutumu azalır ve kişide olağan beslenme süreci

sağlanmış olabilir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu