İnsanlar en çok neleri unuturlar:
Temeğe tuz koymak, kahvaltıda ne yediğini, randevular, kapıyı kilitleme,
cüzdan telefonu unutma, verdiği sözü unutma, isimleri unutma, tarihleri
unutma doğum günü ve evlilik yıldönümünü unutma..
Beynimizin hipokampus bölgesi hafızada duygulanımda konum ve yön
bulmada sorumlu bir bölgedir. Zihinsel uyanıklık ve dikkatle de ilgili bir
bölgedir. İnsanlar yeni öğrendiklerini eski öğrenmelerle bağlantılandırır
bağ kurar ve hikayelerle birleştirirse daha kalıcı olarak hafızada
depolanır. Duygu eklenince daha fazla kalıcı hale gelir. Hikaye, mekan
ve duygu bir şeyi hatırlamayı kolaylaştırır. Bu yüzden içinde duygu
yoğunluğu olan anılar daha rahat hatırlanır. İnsanlar gelecek konusunda
hayal kurarken bile geçmiş yaşantılardan anılardan yararlanır.
Hatırlamak ve hayal etmek beynin aynı merkezlerini aktive ediyor.
Geçmiş nelerle dolu şöyle bir hayatın gerisine doğru insanlar baktığında
orada hayal kırıklıkları, pişmanlıklar, kaçırılmış fırsatlar, yanığılar, yapılan
yanlışlar, kaybedilen ilişkiler, uğruna acı çekilen ilişkiler, yanlış kararların
bolca bulunduğunu göreceklerdir.
Kimisi hatırlamakta zorlanırken kimisi de unutmakta zorlanıyor. Unutmak
istediklerini unutamıyor. Aslında unutarak ayıklayarak yeni öğrenmelere
alan açıyoruz ama bilinçli unutma ve acıdan kaçmak için unutma da
mümkündür. Kısa süreli hafıza ve uzun süreli hafıza farklı işlediği için bazı
kişiler çok eskide olup biten bir şeyleri hatırlarken daha iki gün önce olup biteni
hatırlayamayabilirler. İşleyen ve işlemleyen bellek diye bir kavram
devrededir Her öğrenme beyinde yeni sinaptik bağlar ve yolaklar
oluşturur. Bazı hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar ve yüksek stres unutma
üzerinde etkilidir. Demans ve alzaimerde beynin kapasitesi azalıyor.
Yeni öğrenilemiyor ve bellekte var olan getirilemiyor. 65 yaş üstünde
yavaş yavaş fark etmeden gelişiyor ve gittikçe artıyor. Ayrıca kronik
rahatsızlıkların belleği zayıflattığını biliyoruz. Biyolojik sebepler yüzde on
beş, psikososyal sebepler yüzde 30 iken psikolojik sebeplerin yüzde elli
olduğunu görüyoruz. Bu demek oluyorki ruhsal sağlık hafıza üzerinde
oldukça etkili bir durumdur. Bazı vitamin eksikliklerinin de etkili olduğu
bilinmektedir ve başlıacaları B12 , demir, E vitamini folik asit ve kan
şekeri…
Alzimerde bunamadaki belirtiler vardır ve sinsi başlar. İlk başladığı
zamanlarda yıkım çok fazladır ve ilk önce yakın bellek bozulur.
Hastaların çoğunda psikotik belirtiler görülür. İlerlediğinde sanrılar
oluşmaya başlar. Kilo yitimi ve ağır halsizlik bu duruma eşlik edebilir.
Medyal temporal beyin bölgelerinde küçülme olur. Hipokampüs
hacminde azalma vardır. Bütün bunlar çekilecek emar ile saptanabilir.
Nöronlar ölür ve hücre dışında plaklar oluşur. Yer değişikliklerine kolay
uyum sağlayamazlar.
Hareket azlığı , monoton yaşam, konuşma azlığı, zihin tembelliği,
okumama da belleği zayıflatan diğer etkenlerdir. Yeni öğrenmeler sizi
bellek bozukluklarından koruru. Zihni aktif tutmak, iletişim halinde olmak
paylaşmak önemlidir. Zihin fonksiyonları kullanıldıkça aktive olur.
Kişilerin kaldıracağından fazla stres yaşamaları uzun süreli stres
yaşamaları fazlaca stres hormonu salgılanmasına neden olur ve
unutmayı arttırır.
Bunamada ise bellek, dil, soyut düşünme ve yargılama alanlarında
bozulmalar olur ve yetersizlikler görülür. 65 üstünde risk yüzde beş iken
seksenbeş yaşından sonra yüzde kırklara kadar çıkıyor.
Çoğunluğu alzaimere bağlı iken yüzde beş ila on arası lewy cisimciğine
bağlı olmaktadır.
Neler olmakta kişinin yaşamında: Davranışlarda yavaşlama, huysuzluk,
afazi, dizatri ses kısıklığı, bunaltı, çökkünlük, patolojik gülme, ağlama
veya coşku hali. Çevredeki olayları yanlış anlama, panik derecede korku
veya ağır paranoit kuçkucu durumlar ortaya çıkabilir. Uyku bozukluğu,
isteksizlik, yönelim bozukluğu , zihinsel basit işlemleri yapamama,
kaydetme depolama geri çağırma işlevlerinde bozulmalar olabilir.
Frontal lobdaki bozulmalara bağlı olarak soyut düşünme, sıraya koyma,
planlama ve harekete geçme konularında bozulmalar oluşur. Esprileri
anlayamaz, simgesel konuşmaları anlamalandıramazlar neden sonuç
ilişkisi kuramazlar. Çabuk kırılır alıngan olurlar. Yaşına uymayan
davranışlarda bulunabilirler. Dil ve konuşma yeteneği zayıflar.
Apraksi de ise bilinç açık olur ama motor beceriler zayıflar. Giyinme,
çatal kullanma, telefon kullanmada zayıflamalar olur becerilerde
zorlanırlar.
Agnozi de ise tanıma bozulur. Nesneleri tanıyamaz düşünce fakirleşir.
Kişilik değişimi olur. Bedensel fiziksel kusurlar başlar.
Deliryum ise akut beyin yetersizliğidir. Komadakiler için genelde
kullanılır. Beyin fonksiyonları çok kısa bir sürede bozulur. Kafa
travmalarında zehirlenmelerde bazı enfeksiyon hastalıklarında görülür.
Uykulu, şaşkın, algı bozuktur, yineleyici anlamsız hareketler olur
konuşma bozulur, dikkat yok olur zman mekan kavramı bozulur.
Çoğunlukla bunama ve şizofreni ile karıştırılır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.