İdrar Kaçırma – İdrar Kaçırmada Şok dalga Tedavisi | urolojihakkinda.com

Şok Dalga Tedavisi Nedir?

Şok dalga tedavisi(ESWT); jeneratörden oluşturulan yoğun ve basınçlı ses dalgalarının bir

prob vasıtası ile vücudun hedeflenen bölgesine yönlendirilmesi ile yapılan bir tedavi

yöntemidir. Bu yöntem ilk kez böbrek ve idrar yolları taşlarının kırılması amacıyla

tasarlanmış(ESWL) ve hala başarı ile uygulanmaktadır. Aynı şekilde tasarlanmış ve

yoğunluğu azaltılmış veya ayarlanabilen cihazın başka amaçlarla kullanımı devreye girmiş,

günümüzde birçok amaç için kullanılmaktadır.

Li-ESWT iyileştirici etkilerini yeni damar oluşumunu uyaran madde miktarını (VEGF) dramatik

şekilde artırarak yapmaktadır. Bunlara örnek olarak, düşük yoğunluklu ekstrakorporeal şok

dalga tedavisi (Li-ESWT) lokal inflamasyonu destekleyebilir, yeni damar oluşumunu teşvik

edebilir, kök hücreleri ve kan damarı oluşumunu sağlayan hücreleri toplayabilir, hücresel

çoğalmayı ve hücre yenilenmesini uyarabilir, ve oksidatif stresi bloke edebilir, böylece kan

dolaşımını iyileştirebilir ve doku tamirini yani onarımını sağlayabilir.

Stres Tip İdrar Kaçırmada Şok Dalga Tedavisi

Stres tipi idrar kaçırma(stres inkontinans); fiziksel efor, efor, öksürme veya hapşırma

sırasında istemsiz idrar kaçırmalara denilmektedir. Erişkin kadınların yaklaşık %50’sinde

görülen bir durumdur, kadın efor sarf ederken, hapşırır veya öksürürken, kahkaha atarken ve

ağır birşey kaldırırken idrar kaçırır. Bu da sosyal etkileşimi ve fiziksel aktiviteyi olumsuz

yönde etkilemekte, cinsel ilişkiden kaçınma, bozma ve kötüleşme gibi yaşam kalitesinin

(QoL) bozulması gibi önemli problemlere neden olabilecek bir durumdur. Ayrıca duygusal ve

zihinsel sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Stres üriner inkontinans, birincil olarak pelvik

tabanın düzenin bozulması, ve idrarı kontrol eden iç kapağın (iç sfinkter) zayıflamasından

kaynaklanmakta, ikinci olarak idrar kanalı ve/veya mesane boynunun aşırı oynaklığı ve

gevşekliğine (hipermobilitesi) bağlı olduğu düşünülmektedir. Stres üriner inkontinans

tedavisinde; yaşam tarzı değişiklikleri, pelvik taban kas egzersizi ve ilaç tedavileri yanında;

cerrahi girişimler uygulanmaktadır. Hiçbir yöntem %100 çözüm sunmamaktadır. Bu nedenle,

normal pelvik taban gücünü ve iç idrar kapağın(iç sfinkter) fonksiyonunu eski haline

getirebilecek yeni tedavilere acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Stres tipi idrar kaçıran kadınlarda, 8 hafta, haftada bir kez, düşük yoğunluklu şok dalga

tedavisi(Li-eswt, 0.25 mJ/mm2, 3000 atım, 3/sn atım frekans) idrar kanalı boyunca

uygulandığında İdrar kaçağını önemli ölçüde azaltmakla kalmayıp aynı zamanda aşırı aktif

mesanenin acil işeme ihtiyacı belirtisini de hafifletmekte ve yaşam kalitesini önemli ölçüde

iyileştirmektedir. Şok dalga tedavisi, stres tip idrar kaçırma problemini , pelvik taban

fonksiyonunu eski haline döndürülmesi ve ardından idrar reflexinde sorumlu kısmını harekete

geçirerek mesanenin bilinçli kontrolünü sağlayarak etkisini gösterdiği bulunmuştur. Yapılan

işlemin kayda değer bir yan etkisi yoktur, hamilelik dışında her durumda yapılabilir. Sonuç

olarak, düşük yoğunluktaki şok dalga tedavisi (Li-ESWT), özellikle kadınlarda stres tipi idrar

kaçırmada yeni, invaziv-girişimsel olmayan ve etkili bir tedavi metodu , idrar kaçıran

kadınlarda bir umut ışığı olarak görülebilmektedir. Bu yöntem, kanıttan yoksun olmasına

rağmen, stres tipi idrar kaçırma tedavisinde klasik tedavilerle birlikte veya klasik tedaviye

alternatif olarak kullanılabilir. Bu tedavinin uygulanması hekim ve hasta ile beraber karar

verebileceği bir opsiyon ve seçenek olarak görülmelidir. Düşük yoğunluktaki şok dalga

tedavisi kök hücre tedavisi ile birlikte yapıldığında etkisi daha fazla olabilir.

Stres tipi idrar kaçırmada, şok dalga tedavisi ile kök hücre tedavisinin birlikte

uygulanması elde edilecek sonuca olumlu yönde etki edeceği beklenebilir.

Aşırı Aktif Mesanede, Sıkışma Tipi İdrar Kaçırmada Şok Dalga Tedavisi

Aşırı aktif mesane, sıkışma tipi idrar kaçırma:, yine genel yaşam kalitesini (QoL) ciddi

şekilde azaltabilen yaygın bir durumdur. Sıkışma tipi idrar kaçırma ani-acil idrara çıkma

ihtiyacı ile birlikte tuvalete yetişememe veya idrarı geciktirememe durumudur ve idrar bu

esnada kaçar. Erişkin insanların yaklaşık % 16-17’sini ilgilendiren bir durumdur, yaşlanma ile

bu durum artmaktadır. Aşırı aktif mesanenin fizyolojik temelinde mesane kasının(detrusor)

aşırı aktivitesinden kaynaklanmaktadır. Mesanenin istemsiz aşırı aktivitesine oksijen azlığı

(hipoksi), oksidatif stres ve kan akımının azalmasının rol oynadığını bilinmektedir.

Mesaneye botulinum toksini enjeksiyonu ve posterior tibial sinir

stimülasyonu (PTNS) veya sakral nöromodülasyon (SNM) ile girişimsel-invaziv tedaviler

devreye girmektedir. Bu tedavilerden de %100 sonuç alınmamaktadır. Bu nedenle alternatif

bir tedavi, özellikle tıbbi olmayan ve rahatsız edici yan etkileri olmayan daha az invaziv-

girişimsel bir tedavi bulmak, Aşırı aktif mesane hastaları için son derece önemlidir.

Aşırı aktif mesaneye bağlı idrar kaçırmalarda(sıkışma tipi idrar kaçırmalarda; düşük

yoğunluklu şok dalga tedavisi ilginç bir şekilde iyi sonuçlar alınabilir. Ancak bu iyileştirici

etkisinin altında yatan moleküler mekanizma hala belirsizdir. Ancak şok dalga

uygulamasının oksidatif stresi , planlı hücre ölümünü (apoptozis) nispeten engellediği ve

doku onarımını desteklediği bilinmektedir. Li-ESWT bu etkilerini vasküler endotelyal büyüme

faktörünü (VEGF) dramatik şekilde artırarak yapmaktadır. Bunlara örnek olarak, düşük

yoğunluklu ekstrakorporeal şok dalga tedavisi (LiESWT), yeni damar oluşumunu teşvik

etmekte, kök hücreleri ve kan damarı oluşumunu sağlayan hücreleri toplamakta, hücresel

çoğalmayı ve hücre yenilenmesini uyarmakta, ve oksidatif stresi bloke etmektedir. Böylece

kan dolaşımını iyileştirebilir ve doku tamirini yani onarımını sağlayabilir. Sonuç olarak,

mesane kan dolaşımını ve mesane sinirlerini (innervasyonunu) artırmaktadır. Buna bağlı

mesane kasında hücre yenilenmesini (rejenerasyonunu) harekete geçirmekte, mesane ve

idrar kanalının kas kasılma fonksiyonunu iyileştirmekte, ve sonuçta idrarı tutma yeteneğini

desteklemektedir.

Aşırı aktif mesanesi olan hastalarda düşük yoğunluktaki şok dalga uygulaması ile; (0.10-

0.25 mJ/mm2, 3000 atım, haftada bir, 4-8 hafta) işeme sıklığı azalmakta, işeme başına idrar

hacmi artmakta ve işedikten sonra kalan idrar miktarı azalabilir.

Aşırı aktif mesanesi ve idrar kaçırması olan kadınlarda cinsel fonksiyonu bozukluluğu bilinen bir gerçektir.Cinsel istekte azalma ve cinsel uyarılma kaybı görülmektedir.

Şok dalga tedavisi ile birlikte östrojen kullanımı sadece aşırı aktif mesane ve idrar kaçırma semptomlarını iyileştirebilir, aynı zamanda cinsel

yaşamı fonksiyonlarını ve kalitesini de arttırabilir. Bu nedenle şok dalga uygulaması,

özellikle menopoz sonrası kadınlarda östrojen kullanımı ile birlikte kadın cinsel işlev

bozukluğunun tedavisinde önemli bir rol oynayabilir. Sonuç olarak stres tipi idrar kaçırma ve

aşırı aktif mesanesi olan sıkışma tipi idrar kaçırması olan kadınlarda düşük yoğunluktaki şok

dalga tedavisi, yeni, kolay uygulanabilir, tekrarlanabilir, ağrısız, bilinen bir yan etkisi olmayan

ve noninvaziv-girişimsel olmayan bir tedavi yöntemi olarak kabul edilebilir.

Düşük yoğunluktaki şok dalga uygulaması(Li-eswt), kesin kanıttan yoksun olmasına rağmen,

kadınlarda stres tip ve aşırı aktif mesaneye bağlı idrar kaçırmalarda klasik tedavilerle birlikte

veya klasik tedaviye alternatif olarak kullanılabilir. Bu tedavinin uygulanması hekim ve hasta

ile beraber karar verebileceği bir opsiyon ve seçenek olarak görülmelidir. Düşük

yoğunluktaki şok dalga tedavisi kök hücre tedavisi ile birlikte yapıldığında etkisi daha fazla

olabilir. Şok dalga tedavisi ile kök hücre tedavisinin birlikte uygulanması

elde edilecek sonuca olumlu yönde etki edeceği beklenebilir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu