Kalbimiz kalbimiz… Ömür boyunca bizim için tüm vücuda kan pompalayan kalbimiz…
Dakikada 5.5 litre kanı, bu görev için yaratılmış özel damarlarla aralıksız tüm vücuda dağıtıp onlara can dağıtmaktan hiç yorulmayan kalbimiz…
Bir çiçek diktiğinizi düşünün, onun hayatta kalması için gerekli olan su ve besinleri taşıyan kalp ve damar sistemimiz… Birine olan sevgimizi, özlemimizi, heyecanımızı bile “kalpten söylüyorum”, “kalpten özlüyorum” sözlerimizle dilimizden düşürmediğimiz kalbimiz…
Peki Kalbimiz Gerçekten Bu Kadar Önemli Mi?
Ölüm sebeplerimiz teknolojinin ilerlemesiyle artık farklılık gösteriyor. Önceden sık görülen hastalıklar ölüm sebebi olmaktan çıkıp tedavi edilebiliyor. Ölümlerin yüzde 55’i kalp damar sistemimizden… Yani kalbimiz sürekli çalışan kastan ve üzerinde onu besleyen damar sisteminden oluşan en hayati organlarımızdan biridir demek yanlış olmaz. Vücudumuzda çoğu kas, sözümüzü dinleyerek çalışır, kalp kası ise bizi hiç dinlemez, kendi uyarıcı sisteminin komutunda çalışır. Bir günde 8 ton, bir yılda 3 bin ton, eğer 80 yıl yaşarsak bir ömürde 240 bin ton kan pompalıyor… Asıl önemli olan kalbiniz değildir, kalbinize sizin nasıl davrandığınızdır… İşte bu, sizin ne kadar yaşayacağınıza, yaşadığınız ömrünüzü ne kadar sağlıklı ve kaliteli yaşayacağınızı asıl belirleyen faktördür…
Kalbinize Yardımcı Olmak İster Misiniz?
Hadi tek tek kalbinizin size fısıldadıklarını dinleyelim… Kalp hastalığı açısından bazı faktörler değişemiyor, bunlara çok fazla yapabileceğimiz bir şey yok. Ama bir kısmı bizim elimizde. Önce gücümüzün yetmediklerini öğrenelim… Bunlar hayata gelirken miras olarak aldıklarımız, genetik faktör yani… Ailenizde eğer kalp hastalıkları varsa siz de risk altındasınız. Günün birinde kalp hastalığıyla uğraşma ihtimaliniz diğer bireylere göre daha yüksek… Erkek cinsiyet kalp hastalığı açısından 3-4 kat daha riskli. Kadınlar östrojen hormonuyla menopoz dönemine kadar korunuyor. İleri yaş döneminde ise cinsiyetler arasında fark kalmıyor.
Hayata erkek olarak ‘merhaba’ demek kalp ve damar sistemi hastalıklarına çağrı yapıyor, sıkı takip gerektiriyor. Buraya kadar elimizden gelen pek bir şey yok. Asıl sırlar şimdi başlıyor.
Peki Ne Yapmalıyız?
1- Sigaradan mutlaka uzak duralım
“Az sayıda içiyorum, dumanı içime çekmiyorum, açık havada içiyorum…” Kendimizi kandırmamıza hiç gerek yok. Sigara kalp damar hastalıkları için başrol oyuncusu. Yanınızda içilen sigara bile kalp ve damarlara zarar veriyor.
Sigara vücut için zehirli, tahriş edici, kanser yapıcı 4 binden fazla kimyasal madde içerir.
Dünya Sağlık Örgütü sigarayı da “salgın hastalık” olarak kabul etmektedir. Sigara sizin sonunuz olmasın.
2 -Kalbiniz şekeri ve yüksek insülini istemiyor
İnsülin direnci kalp hastalığı ile direkt ilişkili. Kan şekerinin çok yüksek olmasına da gerek yok. Hafif orta şeker hastası adayı olmanız bile yeterli, şekere dikkat etmeniz için… Yeme alışkanlıklarınızı doğru, dengeli ve ölçülü ayarlamak elinizde, küçültün porsiyonları… Hayatınıza hareketi de eklerseniz, insülin direncinden kurtulabilirsiniz.
3- Hipertansiyon
Kalp, pompalama hareketini damarların içine basınçla yapar, buna tansiyon denir. Tansiyon ne kadar yüksek giderse kalp ve damarlarımız o kadar zarar görür. Kalbimizi güldürmemizin bir sırrı dengeli ve normal tansiyondur. Yüksek tansiyonla mücadeleyi ciddiye alın. İlacınızı için, takiplerinizi aksatmayın.
Trafikte bile basit şeylere sinirleniyoruz ve kalbimize kamçı vuruyoruz, stresinizi yönetmeyi başarın.
4- Kolesterol
Kötü kolesterol, trigliserid bunların kan seviyesini bilin, arada ölçtürün. Damarlarınızı koruyan iyi kolesterolünüz de var. Bol hareketli bir yaşam sürerek HDL dediğimiz iyi kolesterolü yükseltebilirsiniz. İyi kötü kolesterol dengesini kurarak vücudunuzda istediğiniz sağlıkta damarlara ulaşabilirsiniz.
5- Düzenli uyku
Kalbiniz der ki, “düzenli uyu, uyu ki iç organlarımızın ihtiyacı olan yoğun metabolizma biraz sakinleşin ve ben de biraz nefes alayım.”
6- Kiloya dikkat
Yaş aldıkça kilo almayın. Özellikle karın bölgesinde, iç organların etrafında olan yağlanmayı artırdığımızda kalbimiz çabuk yoruluyor.
7- Ruhumuzu besleyin
Bilelim ki kalbimiz bizim için durmadan, bıkmadan çalışır durur.
Kalbimiz bize der ki, “Tuz verme, şeker verme, sigara içme, stres yapma. Hayatı hareketli yaşa, işleyen demir gibi vücut da sağlıklı olup ışıldamak istiyorsa hareketsiz kalma.”
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.