Kekemelik Nedir?

Kekemelik kelime, hece ve ses tekrarları, uzatmalar ve bloklarla konuşma akıcılığının sekteye uğramasıdır. Konuşma bozukluğuna bazı durumlarda ikincil davranış adı verilen istemsiz davranışlar da kekemeliğe eşlik edebilir. İkincil davranışlar; bacak sallama, kol titretme, bir yerlere vurma , göz kırpma gibi hareketler ile kendini göstermektedir.

Kekemelik ne sıklıkla görülür?

Kekemelik çocuklarda %7-8 oranında görülür. Bu çocukların çoğunda müdahale olmadan (spontan iyileşme) düzelme gözlenirken bir kısmında kronik hale dönüşerek yetişkinlik döneminde de devam eder. Erkeklerde kekemelik görülme oranı kızlara oranla 4 kat daha fazladır.

Kekemelik hangi durumlarda artıp azalır?

Kekemelik, doğası gereği bir neden olmaksızın dalgalı bir tablo seyredebildiği gibi farklı konum ve koşullarda artış ve azalma da gösterebilmektedir. Örneğin; rahat hissettiği için aile veya arkadaş ortamında, küçük çocuk ve bebeklerle, evcil hayvanı ile konuşurken azalabileceği gibi telefon görüşmelerinde, yeni tanışılan kişilerle, sunum veya konferans ortamlarında konuşurken akıcısızlık şiddetlenebilmektedir. Psikolojik faktörlere bağlı olarak da mevcut kekemelik artıp azalma göstermektedir.

Kekemelik kaç yaşında ortaya çıkar?

Kekemelik 2 grupta incelenmektedir. Küçük yaş gruplarında ortaya çıkan ‘gelişimsel kekemelik’ şeklinde adlandırılan kekemelik genellikle 2-5 yaş arasında ortaya çıkabilmekte ya da daha geç dönemlerde de (örneğin ilkokula başladıktan sonra) görülebilmektedir.

Yetişkin dönemde ortaya çıkan kekemelik öyküleri ise bir nörolojik hastalığa veya beyin hasarına bağlı olup ‘edinilmiş kekemelik’ olarak isimlendirilir.

Kekemelik neden ortaya çıkar?

Kekemelik nedeni henüz bilinmeyen ancak nedenleri pek çok teori ile ilişkindirilen konuşma bozukluğudur. Ancak sıklıkla aile öyküsü durumlarında görülüp, genetik geçiş varlığı bilinmektedir. Pek çok beyin görüntüleme yöntemleri ile kaydedilen sonuçlarda kekemeliği olan bireylerde bazı nörofizyolojik farklılıklar olduğu ortaya çıkmaktadır.

Ne zaman Dil ve Konuşma Terapistine Başvurulmalıdır?

Çocuklar, 2 ve 4 yaşları arasında çok hızlı bir dil gelişimi gösterirler. Bu dönemde çocukların büyük bir kısmında normal akıcısızlık denilen bir konuşma gözlenir. Bu yaşlarda meydana gelen normal akıcısızlık ile kekemelik arasında aileler kolay bir şekilde ayrım yapamamaktadır. Bir dil ve konuşma terapistine başvurarak normal akıcısızlık mı? Ya da kekemelik mi? sorusuna cevap alınmalı, 6 ayı geçen akıcısızlık öykülerinde ise mutlaka vakit kaybetmeden bir uzmanla görüşme sağlanmalıdır.

Kekemelik Terapisini Kim Yapabilir?

Yetişkinlerde ve çocuklarda görülen kekemelik gibi akıcısızlık bozukluklarının terapisini dil ve konuşma terapistleri yapmaktadır. Dil ve konuşma terapistleri değerlendirme yaptıktan diğer branşlarda desteklenmesi gereken alanlar var ise ihtiyaç halinde diğer meslek gruplarına yönlendirme sağlayabilmektedir.

Hangi kekemelik kalıcıdır?

Her 100 çocuktan 7-8’inde kekemelik görülmektedir. 2 ve 5 yaş aralığında kekemelik spontan olarak ortadan kalkabilmektedir. Kekemeliğin hangi durumlarda kalıcı olabileceğini ön görmek mümkün olmamaktadır. Kekemelik ortaya çıktıktan sonra geç kalmadan bir dil ve konuşma terapistine başvurulması gerekmektedir.

Kekemelik Hangi Durumlarda Artıp Azalır?

Kekemelik doğası gereği belli bir nedene bağlı olmaksızın artıp azalabilmektedir. Örneğin kişi tanıdığı kişilerle görüşme sağlarken, kendi kendine ve evcil hayvanlar ile konuşurken kekemeliği azalabildiği gibi ; telefon görüşmesi, tanımadığı kişiler , kalabalık ortamlarda kekemeliği artış gösterebilmektedir.Kişinin yaşadığı ortam ve duygu değişkenliği kekemeliği etkilemektedir.

Çocuğunuzun Kekelediğini Duyduğunuzda Ne Yapılabilir?

Çocuğunun kekelediğini tespit eden ailelerin ilk olarak normal bir durum gibi davranmaları ve kekemeliğe dikkat çekmemeleri gerekmektedir.Kekemeliğin yeni ortaya çıktığı sürede ilk 6 ay ve 1 senelik kısımda aileler kesinlikle çocuğa konuşma akıcısızlığı ile ilgili durumu belli etmemelidir.Çünkü çocuk fark etmezse takılmaları önlemeye çalışmaz ve takılmaların spontane iyileşme oranı artış gösterir.Fakat çocuk takılmalarını kendiliğinden fark ederse aileler durumu görmezden gelmemelidir. Çocuğun terapi sürecine başlatılmasıyla birlikte, eğer çocuk henüz takılmalarının farkında değilse takılmalarına karşı farkındalık kazanmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Çünkü çocuk akıcı ve akıcı olmayan konuşmayı fark edemezse kendi konuşmasındaki takılmaları kontrol altına alarak daha akıcı konuşma sağlayamaz. Bir başka önemli unsurda çocuk yaşadığı takılmalar yüzünden kendi içinde sorun yaşarken ebeveynlerin durumu görmezden gelmesi çocuğa kendisini kötü hissettirebilmektedir.

Ailelerin zaman kaybetmeden kekemeliğin değerlendirmesi için dil ve konuşma terapistine başvurması gerekmektedir. Değerlendirme sırasında kekemeliğin kalıcı olmasına neden olan risk faktörleri tespit edilir. Risk faktörleri varlığından söz etmezsek ailenin konuşma terapisti takibinde kalması istenebilmektedir. Bu süre zarfı içerisinde takılmalar kendiliğinden geçmezse direkt olarak terapiye başlanır.

Kekemeliğin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kişinin yaşı, kekemelik tipi, kekemelik şiddeti ve ihtiyaçlarına yönelik çeşitli terapi çeşitleri mevcuttur. Kekemelik terapilerindeki gayemiz kişinin kekemeliğini kontrol altına almasını sağlayacak en uygun terapi metodunu seçmektir.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu