Obsesif Kompulsif Bozukluk – Obsesif Kompulsif Bozukluk

Değerli okuyucular, Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB), kişinin günlük yaşamı ve işlevselliğinde belirgin bozulmaya neden olan obsesyonlar ve bunlara eşlik eden kompulsiyonların varlığı ile kendini gösteren bir anksiyete bozukluğudur. Görülen obsesyon ve kompulsiyon türleri simetri/düzenleme, kirlenme/bulaşma, kontrol etme ve biriktirme olarak belirlenmiştir.

Obsesyonlar, Freud’a göre, odipal istekler sonucunda ortaya çıkar. Odipal dönem, çocuklarda 3-5 yaşları arasında görülür. Kız çocuklar, bu dönemde babalarına hayran olurlar, onun sevgisini kazanmak isterler, anneyi de rakip olarak görürler. Bu dönemin sonlarına doğru da kız çocuk, babadan vazgeçmek zorunda kalır ve anne ile özdeşim yapar. Erkek çocuklar da, annelerine hayranlık ve aşk beslerler, babayı rakip olarak görürler. Anne ile babanın arasına girip, onların

yakınlaşmasını istemezler. Bu dönemin sonuna doğru erkek çocuk, anneden vazgeçip, babası gibi olmak ister, yani onunla özdeşim kurar. Yani OKB hastaları, odipal dönemin çatışmalarıyla baş edemeyip, bunu bilinçaltında suçluluk gibihissederek büyük kaygı duyarlar ve daha önceki bir gelişim dönemine, yani anal döneme (1-3 yaş arasında çocuğa tuvalet eğitiminin verildiği dönem) gerilerler. Yapılan araştırmalarda, OKB’nin kökenine bakıldığında, kişide öfke, utanç, zayıflık ve yetersizlik duygularının ortaya çıkmasından korku duyma ve bu duyguları önleme çabaları vardır. Örneğin; kişi, bir olay karşısında çok büyük bir utanç yaşar, bu utancıyla yüzleşmek ona çok ağır gelir, bu duygudan kaçmak ve bunu önlemek için bazı abartılı eylemlerde bulunabilir.

OKB hastalarının anne ile kurmuş oldukları ilişkilere bakıldığında, bu annelerin aşırı koruyucu, kuralcı, mükemmeliyetçi oldukları ve çocuklarının ayrışmasına izin vermedikleri görülmüştür.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu