Öfke ve Öfke Kontrol Sorununa Dair

Öfke, engellenme, tehdit edilme, saldırıya uğrama, kısıtlanma, haksızlığa uğrama, hayal kırıklığı, fiziksel incinme ve yaralanma, gibi durumlarda hissedilen, çoğunlukla neden olan kişiye veya duruma karşı saldırgan davranışlar ve tepkilerle sonuçlanabilen olumsuz bir duygudur. Bireyin yaşamındaki sosyal etkileşimler neticesinde ortaya çıkmakta; çatışma, kabul ve değer görememe, özgüven kaybı, zarar görme gibi bilişsel anlamlandırmaların etrafında şekillenmektedir.

Öfke, uygun dozda ve biçimde ifade edildiğinde insan doğasının en temel duygularından olup kontrolden çıkması veya yönetilemediğinde ise kişinin aile, sosyal ve romantik ilişkilerinde veya okul ve iş yaşamında yıkıcı etkilere de yol açabilmektedir. Aile içi şiddet, fiziksel veya sözel saldırganlık, istismar, toplumsal şiddet gibi kişilerarası ve sosyal birçok sorunun temelinde öfke yatmaktadır.

Öfke Kontrolü Sorunu Nedir?

DSM-5 sınıflandırmasında spesifik olarak belirlenen “öfke bozukluğu” bulunmasa da, öfke birçok bozuklukta rastlanan bir belirti olup sıklıkla irritabilite (kolay ve çabuk öfkelenme, gerginlik, aşırı tepkisellik hali) olarak karşımıza çıkar. Öfkenin ruhsal bir tedavinin parçası haline gelmesi, sıklıkla öfkenin uygun şekilde düzenlenememesi ve kontrol edilememesi sonucunda söz konusu olmaktadır. Öfke kontrolü sorunu denildiğinde; öfkenin uygun ifade ediliş biçiminde sorun olması, uygun olmayan nesne veya kişilere yöneltilmesi, aşırı yoğun derecede hissedilmesi söz konusudur.

Sözel ifadenin dışında öfke, yüksek seviyede yaşandığında insan vücudunda bazı fiziksel belirtiler olarak da görülmektedir. Aşırı gergin ruh hali, artan stres ve gerginlik, enerjiyi artıran adrenalin hormonunun artması, sıklaşan nefes alıp verme, kalp atışında hızlanma ve kan basıncının artması bu belirtilerden bazılarıdır. Öfke kontrol sorunu, saldırgan ve agresif davranışlar ve tutumlar, sabırsız ruh hali, sözlü ve fiziksel saldırı, kişilerarası iletişim problemleri gibi durumlarla kendini gösterir.

ÖFKE KONTROLÜ VE YÖNETİMİ NASIL SAĞLANIR?

Öfke, günlük yaşamda ifade edilmeyen, farkına varılmayan duyguları ortaya koymanın bir yolu olarak da karşımıza çıkmaktadır. Birincil duygu olarak altta yatan utanç, üzüntü, kırgınlık gibi duyguların yerine öfke duygusunun açığa çıkması, öfkenin diğer duygularla olan katmanlı ilişkisini de ortaya koyar. Çevremizdekilere, durumlara veya olaylara karşı hissettiğimiz, kabullenmesi ve dışavurumu daha zor ve alışılmadık olan “üzüntü, utanç” gibi duyguların aslında öfke kanalıyla dışa vurumu çok sık rastlanmaktadır.

Örneğin romantik ilişkimizdeki partnerimiz “saçımızı kestirdiğimizi veya yeni aldığımız elbiseyi fark etmediğinde” en temelde hissettiğimiz üzüntü, kendini şiddetli kavgalar, bağırmalar, küslükler şeklinde öfke olarak gün yüzüne çıkarabilir. Öfke olarak kendini gösteren duygularımızın temelinde hangi duygular olduğunu, bu öfkenin kaynağının aslında kim olduğunu ve kime yansıttığımızı anlamak önemlidir.

Öfkenin birincil veya ikincil duygu olarak yaşanması mümkündür, bu noktada kişilerdeki öfke problemlerini çözerken ilk adım olarak öfke duygusunun o kişi için işlevini anlamak gerekmektedir. Öfke, kaçınılması gereken veya yaşanmaması gereken bir duygu değildir; aksine doğru yerde, zamanda, şekilde, doğru kişiye yöneltmek sağlıklı olandır.

Öfke yönetimi ile saldırganlık ve şiddet içermeyen, bireyin etrafındakilere ya da kendisine zararlı olmayacak biçimde bu duygusunu ifade edebilme becerisinin edinilmesi amaçlanmaktadır.

Öfke Kontrolü için Öneriler Nelerdir?

Öfkenizin aslında mahcubiyet, güvensizlik, incinme, utanç veya kırılganlık gibi diğer duyguları veya kaygınızı maskeleyebileceğini keşfedin.

Öfke uyarı işaretlerinin farkına vararak öfkeniz kontrolden çıkmadan önce müdahale edin.

Tetikleyicileri belirleyin.

Sakinleşmenin size uygun yolunu keşfedin ve öfkenizi ifade etmenin daha sağlıklı yollarını belirleyin.

Gerektiğinde ortamı değiştirin ve biraz zaman verin.

Tüm çabalarınıza rağmen öfke kontrolünde zorlanıyor, öfkenizi yönetemediğinizi, ilişkilerinize, işinize, yaşamınıza zarar verdiğini düşünüyorsanız bir uzmandan destek alabilirsiniz.

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu