Oyun çocukların en iyi iletişim modelidir. Her çocuk oynadığı oyun ile kendi doğrularını, duygularını ve içselleştirdiği eylemi ve bunun amacını sergiler. Oyun çocuğun hayatında yüzyıllardır var olan bir kavramdır. Aslında çocuk oyunu sadece vakit geçirmek için değil öğrenmek içinde sergiler. Oyun sanılanın aksine gereksiz bir durum değildir. Çocuğun gelişimi için son derece önemli olan oyunda çocuk ve çocuğun zihni bu eylem için fazlasıyla enerji harcar. Oyun çocuğun fiziksel, duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimine destek olurken çocuğun öğrenmesi içinde güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Akranlar, kardeşler ve aile bireyleri ile oynanan oyunlar çocuğun bu kişiler ile arasında güçlü bir bağ kurmasını sağlar.
Çocuklar ile oynanan oyunlarda bilinmesi gereken önemli bir konuda çocuğun oyunda özgür olmasıdır. Kısıtlayıcı, yoğun kurallı, eleştirel ve didaktik unsur barındıran oyunlar çocuğun yaratıcılığını engellemekte ve hatta duygusal gelişimine zarar vermektedir. Burada önemli bir detay daha vardır: bu çocuğun dünyasıdır ve oyun onun dilidir.
Yönlendirmesiz Oyun
Yönlendirmesiz oyun çocuğun merkezinin kabul edildiği oyunlardır. Burada oyun kurulumu ve içeriği çocuk tarafından belirlenir ve çocuk gerekirse yetişkini oyuna davet ederek tüm dünyaya o yön verir. Yönlerdirmesiz oyun çocuğun tüm duygusal gelişimi için önemlidir. Atlanmaması gereken konuda çocuk bu oyunu oynarken ilişkisinin kopmamasıdır. Bu oyun oynanırken odak sadece çocuk olmalıdır. Rahat olmanız ve çocuğa izin vermeniz önemlidir. Çocuk böylece içinde bastırdığı, baş edemediği olumsuz yükleri atma fırsatı bulacağı gibi kendini anlayan yetişkinle de bağını kuvvetlendirecektir.
Gücün Çocukta Olduğu Oyunlar
Çocuklar dünyaya geldiklerinde tüm güçlülük duygusunu kaybederler çünkü artık etraflarında onlardan daha güçlü olan yetişkinler vardır. Çocuk gücünü tekrar elde etmek ve denemek için çoğu zaman agresif ve yetişkini yeneceği oyunlara ihtiyaç duyar. Gücün çocukta olduğu oyunlarda çocuklar özellikle kendilerini daha güçlü olan figürler ile özdeşleştirir. Bunlar kimi zaman agresif bir hayvan kimi zaman bir süper kahraman kimi zaman ise ailede güçlü gördüğü kişiler olabilir. Bu tarz oyunlarda özellikle çocuğa güzü elinde tutan roller vermek önemlidir. Bu tarz oyunlarda çocuğun her zaman yenmesine izin verilmeli, yetişkini oynadığı oyunlarda düşürmesine, korkutmasına yakalamasına fırsat sunulmalı ve kahkaha atması sağlanmalıdır. Gülmek olası bir durumla baş etme yöntemidir. Yetişkin gücün çocukta olduğu oyunlarda güçsüz, sarsak ve beceriksiz gibi görünmelidir. Çocuklar bu oyunları oynarken bazen sınırların ötesine geçebilir ve fiziksel güç kullanmak isteyebilirler. Bu aşamada çocuğa sınırların net konması ve bu oyunların sadece sizinle oynanabileceği sürekli hatırlatılmalıdır.
Sembolik Oyun
Çocuklar kimi zaman içinde bulunduğu durumları başkaları tarafından anlamlandırmaya ihtiyaç duyarlar. Bazen içinden çıkamadıkları, anlatamadıkları durumlarda sembolik oyun kurulumu çocuğun ifadesini ve baş etmesini kolaylaştırır. Kimi zaman drama da bu tarz oyun alanına girer. Çocuklar “mış” gibi yaptıkları roller ile hayal kırıklıklarını, problem çözme becerilerini ve çözüm yollarını deneyimlerler. Sembolik oyun aslında hayali ve yönlendirilmiş bir oyundur. Çocuğun yaşadığı olumsuz bir durumun sahnelenmesidir. Böylece çocuklar daha rahat ve duygularını bastırma ihtiyacı duymadan karşılarındaki nesneye aktarım yapabilirler. Çocuğun zorlandığını hissettiğiniz bir durum ya da duygu ile ilgili sahneyi hazırlayın ve çocuğu oyuna davet edin. Burada önemli olan çocuğun oyuna istekli olması ve yetişkinin de bu oyun için teşvik edici olmasıdır. İlgisini kaybetmeden oynana bu sembolik oyunlar çocuğun kendisini tanımasında yardımcı oyunlardan birisidir.
Çocuğun Yaşça Geriye Gittiği (Regresif) Oyunlar
Çocuklar gelişimsel olarak büyürken duygusal olarak da büyürler ancak kimi zaman çocuklar bazı dönemlerde yaşadıkları zorlanmalar nedeni ile duyguları yaş döneminin altında kalabilir. Yeni bir kardeşin gelişi, taşınma, evde yaşanan tartışmalar gibi durumlar çocuklar için zorlayıcı durumlardır. Çocuklar bu zorlanmalar karşısında yaşça gerileyerek kendilerini onarmaya ve güçlenmeye çalışabilirler. Yaşça geriye gidilen oyunlarda bilinmesi gereken önemli bir nokta çocuğun tekrar bebek olduğu değil buna ihtiyacı olduğudur. Kimi zaman çocuklar bu oyunlarda kendilerini bir bebek gibi görmek ister. Tekrar emekleme, biberon ve emzik kullanmak isteme, çocuksu konuşma bunlardan bazılarıdır. Bu oyunlarda unutulmaması gereken çocuğun duygusal doyurulması ve bu ihtiyaca karşılık verilmesidir. Yetişkin çocukla bu oyunu oynarken çocuğun ihtiyacına göre ona eğlenceli şekilde bir bebek gibi davranmalı, onun tüm ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Bebeksi oyunlarda çocukla alay edilmekten ve küçük düşürmekten şiddetle uzak durulmalıdır.
Çocuklar oyun ile yetişkinlere çok fazla şey anlatırlar. Zaman zaman anne ve babalar oyun oynamaktan sıkılabilir hatta anlamsız bulabilirler. Ancak bu durumda çocuğun karşılanmayan oyun ihtiyacı çocukta çok fazla duygununda bastırılmasına ve anne ya da babayla kurulan bağda zayıflıklara dönüşebilir. Anneler kadar babalarda çocukların birer oyun arkadaşı olmalıdır. Çocuk sadece anne ile oyun oynarsa baba onun için daha güçlü ve zorlu hatta itaat etmek zorunda kaldığı biri olarak kalabilir. Hem annenin hem de babanın bir sorumluluğudur oyun. Oynanan her öncesi anne ve babanın bunun için istekli olması, çocuk ile beraber eğlenmesi, çocuğu oyunlarda müdahale edilmemesi de son derece önemlidir. Eğer oyun oynamakta zorlanan, sıkılan ve keyif almadığınız durumlar ile karşılaşıyor iseniz bunun çocuğa söylemeniz önerilir. Çünkü çocukla oyun oynarken sıkıldığınızı ve keyif almadığınızı hissettirmenizdense oynamak istemediğiniz durumda bunu çocuğa söylemek daha kıymetli olacaktır. “Seninle oynamayı ben de istiyorum ama şu an değil biraz dinlendikten sonra” gibi.
Unutmayın oyun çocuğun dili oyuncaklar ise kelimeleridir.
Psikolog Gonca Cihan
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.