Panik atak esnasında birçok fiziksel belirti yaşarız. En yaygın olarak görülen fiziksel belirtiler
şu şekildedir;
- Kalp çarpıntısı
- Terleme
- Titreme
- Nefes darlığı, nefes almakta zorluk
- Boğulma hissi
- Göğüs ağrısı, göğüste baskı hissetme
- Mide bulantısı ve/veya karın bölgesinde rahatsızlık/ağrı
- Ellerde ve ayaklarda uyuşma
- Sıcak basması veya üşüme hissi
- Etrafa yabancılaşma, bedenden ayrılıyormuş hissi
- Ölüm korkusu
Panik atak esnasında kişilerin bu belirtileri hepsini yaşaması gerekmez fakat bunlardan en az
dört tanesini görülür. Aslında korku ve kaygı yaşandığı zaman birçok kişi bunları yaşar fakat
panik atak geçiren kişi bu belirtileri ‘Ölüyorum’, ‘Kalp krizi geçiyorum’, ‘Aklımı kaybedeceğim’
şeklinde yorumlar.
Peki, Neden Bunları Yaşıyoruz?
Yüz yıllardır dünya üzerinde yaşayan ve varlığını sürdüren bir ırk olduğumuzu göz önüne
aldığımızda, modern dünya öncesindeki ilkel süreçlerde doğanın direkt olarak içinde
yaşarken tehlikeli durumlarla karşılaşmaz ihtimalimiz çok daha fazlaydı. Örneğin bir hayvan
tarafından saldırıya durumunda, kaçma ve savaşma tepkisini aktifleştiren otonom sinir
sistemine sahip olmak hayati bir öneme sahipti.
Bu örneği modern zamana uyarladığımızda, üzerimize hızla korna çalarak gelen bir araba
varsa, kaçma ve savaşma tepkilerine sahip olmamız yine hayati bir öneme sahip oluyor.
Çünkü bedenimiz alarm sistemini aktif hale geçtiğinde, beden hakimiyetimiz artar ve koşarak
güvenli bir yere gidebiliriz. Fakat otonom sinir sisteminin olmadığını ve kaçma ve savaşma
tepkisi veremediğimizi varsaydığımızda, ezilerek ölme ihtimalimiz vardır.
Otonom sinir sisteminin aktif olması sonucu vücudumuzda tehlikeli olmayan bu belirtilerin
her birinin ortaya çıkmasının bir sebebi bulunur. Bu belirtilerin sebepleri kısaca aşağıdaki
gibidir.
1. Kalp çarpıntısı: Kanın ve oksijenin vücuda daha hızı yayılmasını sağlar. Çünkü kaçma
ya da savaşma durumunda vücuda daha fazla oksijen gerekecektir.
2. Nefes almakta ve derinliğinde artma: Daha fazla oksijenin akciğerlere taşınması
sağlanır.
3. Ellerde ve ayaklarda uyuşma: İhtiyaçtan fazla oksijenin vücutta bulunmasından dolayı
geçici olarak kalsiyum miktarı azaldığı için gerçekleşir.
4. Baş dönmesi, sersemlik ve gerçekdışı hissetme: Kısa bir süre için beyne giden oksijen
miktarının azalmasından kaynaklıdır. Tehlikeli bir durum değildir, hayatta kalmaya
faaliyetlere odaklanmamızı kolaylaştırır.
5. El, yüz ve ayaklarda soğuma: Kan daha hayati olan bölgelere gönderildiği için renginiz
atabilir; el, yüz ve ayaklarınızda soğuma hissedebilirsiniz. Bunun hayati açıdan sebebi,
olası bir kesik durumunda kanamanın şiddetinin az olmasını sağlamaktır.
6. Terleme: Vücudunuzun soğumasında yardımcı olur. Saldırı durumuna karşı da
vücudunuz kayganlaştığı için yakalanma ihtimaliniz azalır.
7. Bulanık görme, ışıktan rahatsız olmak: Göz bebeklerinin genişlemesinden kaynaklıdır.
Bu, daha geniş alanı daha az ışıkla görebilmemizi sağlar.
8. Ağızda kuruluk, karın ve midede rahatsızlık hissi: Sindirim sistemi kaçma veya
savaşma zamanlarında aktif kullanılan bir sistem değildir. Sindirim sistemine enerji
aktarımı yapılmadığı için bu durumlar yaşanır.
9. Kaslarda gerginlik: Vücut harekete hazırlanmak için büyük kaslara enerji gönderilir. Bu
da kas gerginliği olarak hissedilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.