Panik atak deyince akla gelen şey ölüm korkusudur. Ancak derinde olan şey ise öldürülme korkusudur. Kişi görünürde başına bir şey geleceğinden korkuyor olabilir ama gerçekteki korkusu birinin ona zarar vereceği, öldüreceği korkusudur. Kişi, şimdi kalp krizi geçireceğinden endişeleniyor gibi görünebilir, bilinçdışındaki korkusu birinin ona kalp krizi geçirteceği korkusudur.
Bedende neler olur?
İnsan beyninde iki temel duygu vardır: hayatta kalmak ve üremek. Hayatta kalmak için yeme, içme, barınma ve güvenlik gerekiyor. Bunlar için beynimizin öğrendiği üç yol var. İnsan güvenliği tehdit altında girdiğinde, bu tehditle baş edebilecek gibiyse ona saldırarak, baş edemeyecek gibiyse ondan kaçarak ve kaçamayacak kadar hızlıysa donup ölü taklidi yaparak kendini tehdite karşı korumak ister. Bu üç yol vahşi doğada böyledir ve ilk insandan beri aynıdır. İnsan beyni bilgiyi sonraki nesillere aktararak ilerler.
Kişi bilinçdışında öldürüleceğinden korktuğu için, saldırı ya da kaçma moduna geçiyor beyni. Peki bu modlarda ne olur? Saldırmak ya da kaçabilmek için vücudun adrenalin hormonuna ihtiyacı vardır. Adrenalin hormonu salgılandığında ise kaslar kasılır, kalp aşırı çalışmaya başlar ve beyin, vücuttaki tüm kanın beyne, kalbe ve kaslara gitmesini sağlar. İç organlara daha az kan gönderir bu sırada. Çünkü tehdit anında iç organların çok çalışmasına ihtiyaç yoktur ancak kasların iyi çalışması hem savaşmak hem kaçmak için gereklidir.
Normal şartlarda insan kalbinin dakikada atış sayısı 60 ile 100 arasındadır. Atış sayısı 60 altındaysa az çalışıyor; 100ü geçiyorsa çok çalışıyor demektir. Kişi savaşma ya da kaçma moduna geçtiğinde adrenalin salgılamaya başladığını belirttik. Bu, kalbin hızlı atmasına sebep olur. Kişi, oturuyor olsa bile birden kalp atışları hızlanır.
Adrenalinin başka bir etkisi ise tansiyonu yükseltir. Kişi tansiyonunun yükseldiğini bilemeyebilir ancak belirtilerini hisseder; başı ağrır, dengesi bozulur, enerjisi tükenir, halsizlik olur, canım kesildi derler mesela. Bunun sebebi, savaşmak ya da kaçmak için enerji gerekir. Beden oturduğu yerde bu moda geçtiğinde enerji vücutta kaldığı için bu semptomları yaşar. Örneğin, koşu yapıyor olsa bunları hissetmez çünkü enerjiyi harcamış olur. Orta bir korkuda savaş ya da kaç mekanizması işler ve tansiyon yükselir. Ancak korku tolere edilemeyecek kadar fazlaysa tansiyon düşer. Üşüme duygusu bununla ilgilidir. Çok yoğun korku duyan biri üşür.
Adrenalinin yaptığı diğer şey ise vücuttaki enerjiyi hızlıca yakmaya başlamasıdır, çünkü savaşmak ya da kaçmak için enerji gerekir. Vücuttaki besinlerin yakılıp enerjiye dönüşmesi içinse bol oksijen gerekir. Kandaki oksijen seviyesi normal olduğu halde kişi sanki hiç nefes alamıyormuş gibi hızlıca nefes alıp vermeye başlar. Adeta bir hava açlığı başlar. Beyin böyle algılıyor o an. Bu durumda kişi hızlı nefes alma, panik ve çarpıntı deneyimler. Hızlı nefes alıp vermeleri de kandaki oksijen miktarı artırır.
Bununla bağlantılı olarak, kalsiyum seviyesi düşer. Bu da, uyuşmaya ve kasılmaya sebep olur.
Fazla adrenalin aynı zamanda aşırı hareketlilik, hiperaktivite yapar. Kişi, yerinde duramama, çıldırıyor gibi olma duyguları deneyimler.
Sebepleri nelerdir?
Preödipal sebebi: Ayrışamamak panik atağa sebep olabilir.
Bebek doğduğunda kendine ve dünyaya dair bilgisi yoktur. Herkes ve her şey tek ve birdir. Etrafındakilerin hissettiği ya da düşündüğü şeyleri kendisininmiş gibi algılar. Sanki herkes tek bir kişidir. 3-6 yaş arasına kadar kendi varlığı ve duygularıyla ötekilerin varlığı ve duyguları arasındaki ayrımı yapabilmesini bekleriz. Ancak, herkes sağlıklı ailelerde doğmaz. Pek çok kişi bu ayrışmayı gerçekleştirememiş oluyor. Bu panik atağa nasıl sebep olur? Kişinin çocukluğunda ona bakım veren kişi ya da kişilerde panik duygusu, kaygı duygusu, kıpır kıpırlık duygusu vardır. Kişi bakım verenlerden ayrışamadığı için onların duygusunu taşır. Bu bakıcılarla kişinin ruhsal olarak ayrışabilmesi için çalışmalar yapılır. Örneğin, ‘’Panik duygusu annemin duygusu sakin olma duygusu benim duygum annem başka birisi ben başka birisiyim’’ gibi oto telkinle bu ayrımı bilinçdışına öğretebilir.
-Ödipal sebebi: Panik atak ölme değil, öldürülme korkusudur.
Kadın ya da erkek olsun, çocukluk çağında otorite figürü olan, çocuğun korktuğu figürler vardır. Biraz sinirli bir anne, tututarsız duygu düzenleme yetisi olmayan bir baba. Çocuk, bu güçlü figürle çatışmaya girerse, bir şekilde onu kızdırırsa öldürüleceğini düşünür. Kişi başlangıçta bunu hatırlamayabilir, bastırabilir ya da bununla yüzleşmek istemeyebilir. Genellikle anne babayı kötülemek istemedikleri için danışanlar bu bilgileri kendilerine saklarlar. Terapideki maksat birilerini kötülemek değil, neden sonuç ilişkisi kurarak bir problemi anlamaya çalışmaktır. Bu bilinçle bakmaları iyileşmelerine yardımcı olur.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.