Penis eğriliği doğuştan karşılaşılan bir sorun olabileceği üzere, sonradan da ortaya çıkabilir. Eğriliğin oluşum sistemi, yeri, açısı ve beraberinde sertleşme sorunu olup olmadığı yapılacak olan tedavinin planlamasında ehemmiyet arz etmektedir.
Erken yaşlarda karşılaşılan penis eğrilikleri daha çok doğumsal eğrilikler iken, ileri yaşlarda karşılaşılan eğrilikler ise çoklukla peyronie hastalığına bağlı gelişmektedir.
Doğumsal eğriliklerde ekseriyetle sertleşme sorunu ile karşılaşılmaz ve ağrı şikayetine rastlanmaz. Bu eğriliklerin cerrahi ile büsbütün düzeltimesi mümkündür. Ayrıyeten peygamber sünneti olarak da bilinen hipospadias hastalarının da bir kısmında peniste eğrilik olabilmektedir. Bu nedenle bu çocukların kesinlikle ereksiyon durumunu da ailelerinden sorgulamakta yarar vardır. Hipospadias ameliyatı esnasında eğriliğin düzeltilmesi süreci bazen ameliyatın formunu ve mühletini de değiştirebilmektedir. Bu nedenle bu hastalarda en net kıymetlendirme ameliyat esnasında penis cildi açıldıktan ve yapay ereksiyonla penis eğriliği gözlendikten sonra yapılabilir.
İleri yaşlarda karşılaşılan ve çoğunlukla Peyronie hastalığına bağlı gelişen eğrilikler ise daha karmaşık yapıdadır ve bu tıp eğriliklerde başlangıç fazında peniste ağrı da görülmektedir. Hastalığın birinci fazı olan bu periyotta kullanılan kimi ilaçlar eğriliğin ilerlemesini ve ağrının azalmasına yardımcı olmaktadır. Hastalığın ikinci kademesi ise 1-2 yıl sonra ortaya çıkar. Bu etapta peniste eğrilik, form bozukluğu ve sertleşme sorunu başlar. Hastada gelişen patolojik penis değişiklikleri hastadan hastaya farklılık gösterebilmektedir. Bu neden le bu basamakta her hasta ile durum değerlendirmesi yapılıp tedavi planlaması hasta bazlı yapılmalıdır. Bazen eğiriliğin düzeltilmesi tek başına kâfi iken bazen gelişen sertleşme probleminin ve penis manzarasındaki bozukluğunun da eş vakitli çözümlenmesi gerekebilir. Hastaların penis yapısındaki bozulmanın düzelmesi için, hastanın kendi damar ya da uygun fasya dokusundan alınan greft ile yamalama süreci de gerekebilmektedir.
Bu süreçler esnasında yapılan cerrahiye nazaran kimi hastalarda süreç sonrası penis uzunluğunda kısalma meydana gelebilir. Bu çoğunlukla minimal bir kısalmadır lakin bu durumun da hasta tarafından bilinmesinde fayda vardır.
Penisin hudut yapılarının korunduğu bu süreçlerde gaye penisin düz ve sağlıklı bir yapıya kavuşturulmasıdır. Ereksiyon sorunu oluşan hastalarda bu sorunun tahlili için medikal tedaviler yahut protez uygulamalarına gereksinim duyulabilmektedir. Sertleşme sorunu olup olmadığını net pahalandırmak için kimi hastalarda penisin renkli doppler ultrason imajlarına de gereksinim duyulabilmektedir.
Penis düzeltici ameliyatlarda sertleşmeyi sağlayan sonlar itinayla korunmalı ve buna bağlı sorun oluşmamasına ihtimam gösterilerek bir cerrahi gerçekleştirilmelidir.
Partnerlerin cinsel birleşmedeki konforu ve keyifli bir birliktelik için eğrilik sorunu olan hastaların durumu yalnızca bir kozmetik sorun olarak görmeyip, fizikî ve duygusal birlikteliklerinin uzun soluklu olabilmesi için sorunun tahlili için gereken tedaviyi araştırmalarında fayda vardır.