Romantik İlişkilerde Bağlanma

Romantik ilişkilerde kişinin çocukluk çağında yaşadığı travmaların yaşamına etkisi daha çok gözlemlenebilir. İlişkilerde iki taraf içinde bir bağlanma düzeyi oluşacaktır. Daha çok paylaşım alanı olmasından ötürü romantik ilişkilerde bağlanma sorunlarının temelinde çocukluk çağı travmalarının yeri olabilir. Romantik ilişkilerde bağlanma problemlerinin etkisi her iki tarafı ve ilişkiyi etkiler. Romantik ilişkilerde önemli unsurlardan biri olan güven problemi yalnızca kişinin karşısındakine duyduğu güven ile değil, kendine olan güvensizliğinden de kaynaklanabilir. Güven duygusunun temeli bebeklik döneminde atılmaya başlamıştır. Bakım veren ve bebek arasındaki ilişki sonucu bebek, güven ve bağlanma gibi kavramları içselleştirerek hayatının diğer dönemlerinde etki etmesini sağlayacaktır.

Yetişkinlerde Bağlanma Stilleri

Yetişkinler de bağlanma güvenli, kayıtsız, saplantılı, korkulu/kaygılı bağlanma olarak dört şekle ayrılır.

Güvenli Bağlanma

Güvenli  bağlanma  tarzında   bireyler  hem  kendilerini  hem karşısındakileri  olumlu  görme  eğilimindedirler.  Kendilerini  sevilmeye  değer  bireyler   olarak  gördükleri  için  karşılarındaki  insana  da  değer ,  sevgi,  güven  vermekten  ve  saygı  göstermekten  çekinmezler.  İlişkilerde, Bartholomew  ve  Horowitz(1991)  güvenli  bağlanan  yetişkinlerin  başkalarının  onayına  daha  az  ihtiyaç  duyduklarını  çünkü  kendi  benlik  imgelerini  korumanın  onlar  için  önemli  olduğunu  söylemektedirler.  Bundan  doloyı  yaşamlarında  ikili  ilişkilerinde  daha  az  kaygı  yaşarlar  ve  daha  rahat  ilişki,  yakınlık  kurarlar.  Bu  yakınlık  onların  özerkliğine  etkisi  olmaz.  Yakın   ilişkilerinde  aynı  zamanda   değer verirler  ve  sürdürme  konusunda  başarılı davranışlar  sergilerler.  İkili  ilişkilerinde  terk  edilme  kaygıları  yoktur.  Bundan  dolayı  genelde  uzun  ilişkiler  kurarlar  bu  uzun  ilişkilerde  hem  eşlerine  hem  de  kendilerine  güvenirler. Güvenli  bağlanan  bireyler  bebeklikten  bu  güven  oluşmaya  başlamıştır.  Bakım  verenin  bireye  gösterdiği  ilgi,  sevgi,  şefkat  ve  ihtiyaçların  karşılanması bireyin  yetişkinlik  dönemindeki  ilişkilerine  güven ile  bağlanmasını  sağlamıştır.

Kayıtsız  bağlanana kişiler, değersizlik  duygularından ötürü  diğerlerinin güvensiz  ve  rededici  olduğunu düşünebilirler.Bu  tarz  bireyler  kendini  olumlu,  karşısında  ki  insanı  olumsuz  görürler. Bu  olumsuzluğun  kaynağı  Bowlby’e  göre  bağlanma  sisteminin  durulmasını  ilişkindir.  Bireyin bağlanma  davranışını  rededişi  yakın  ilişkilerden  kaçmak  ve  ona  olumsuz  duygular  hissetirecek  duyguları  önemsememektir.  Bu  nedenle   bağımsızlıklarına  düşkün, yakın  ilişki  kurma  konusunda  başarısızdırlar.  Başkalarına duydukları  ihtiyaçları  reddederler.  İlişkiler  önemsiz  görerek  tek  bir  insana  bağlı  kalmamayı  seçerler.  Bu  insanlar   aynı  zamanda  ilişkileri  önemsememelerinin  bir  diğer  nedeni  kendilerine  değer  vermelerinden  de  kaynaklanır. 

Bu  bireyler,  bir  insana  bağlı   kaldıkları  zaman   kendi  yüksek   özsaygılarını  yitirmekten  çekindikleri  için  ilişkiden  kaçınırlar.

Saplantılı Bağlanma

Saplantılı  bağlanma  tarzına  sahip  olan  bireyler  genelde  küçükken anne  ve babaları  tarafından  terk edilmiş  veya  şefkat  görmemiş  kişilerdir.  Kendilerini olumsuz,   karşısındakileri  olumlu  görme  eğilimindedirler.  Diğer  insanların onayını  almak  bu  tarza  sahip  insanlar  için  çok  önemlidir.

Bu  kişiler yalnızlığa  tahammül  edemezler  ve  ilişkilerine  çok  bağımlı  olup,   duygularını  çok  fazla  belli  ederler.  Bu  bağlanma  stilinin  en  önemli  özelliği terk  edilme  korkusunu  yaşamaktır.

Ortaya  çıkan  negatif  bazı  durumlarda bitişi  kabul  edemezler,  peşinden  ağır  depresyon, anksiyete  ve  travmatik sorunlar  yaşarlar.

Korkulu Kaygılı Bağlanma

Korkulu/kaygılı  bağlanma  tarzına  sahip  bireyler  ise  hem  kendini  hem karşısında  ki  modeli  olumsuz  değerlendiren  bireylerdir.  Kendilerine  de karşılarındakilere  de  güvenmezler.  Kişi,  başkalarıyla  kalamadığı  gibi  yalnız da kalamaz.  Bunun  yansıması  olarak  da  suça  eğilimli  oldukları  görülür.  Bu kişilerin  asıl  sorunu  ilişki  içinde  başarısız  olduklarını  düşünmeleridir. İnsanlar  tarafından  sevilmeyeceklerini  ve  istenmeyeceklerini  düşündükleri için  onlara  hiç  yaklaşmamayı  tercih  ederler.  Hatta  kendilerine  yaklaşan bireyleri  de  reddederler.  “Kaygılı  ve  negatif  yönlü  ilişkiler  olumlu  duyguların  ve  davranışların  yerini  olumsuz  duyguların  almasıyla  ilişkilendirilir. Tam  tersi  de  güvenli  bağlanma  için  doğrudur.”

İnsan,  yaratılışı  gereği  güven  duygusuna  ihtiyaç  duyar.  Her  türlü ilişkisinde  güven  arayışı  içinde  olur.  Güven  duygusunun  olmadığı hiçbir  ilişki  sağlıklı  olmaz.  Güven  kaybı  yaşayan  kişi,  karşısında ki  insandan  her  an  yanlış  bir  hareket  bekler.Güven  problemi  bireyde  bağlanma  sorununu  çıkarttığı  gibi  bağlanma probleminin sebebi, bakım veren anne ile kurduğu ilişki sonucu ortaya çıkmaktadır. 

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu