Evliliğinizdeki Ebeveyn Yükünü Dengelemenin 5 Yolu

Anne-baba olarak ortaklık kurabilmek, sorumluluk almak, ebeveynlik rolü üstlenebilmek çocuklarınıza sağlıklı bir aile ortamı sunmak adına oldukça önemlidir. Her anne-baba bunun önemini bilir, bu hedefi başarmak ister ancak kızgınlıklar, öfke patlamaları, sabır taşmaları, hayat yorgunlukları tüm dengeleri altüst edebilir.

Birçok ailede COVID-19 salgını işleri daha da zorlaştırdı. Neredeyse tüm ebeveynler ev işleri için harcadıkları zamanı iki katına çıkardılar. Okullar eve taşındı. Sorumluluk alanlarında zorunlu değişimler oldu. Özellikle ev hanımı anneler bu denge probleminin yorucu sonuçlarını oldukça sık yaşıyorlar. Tüm gün çocukların bakımı, ihtiyaçları, davranışları, duyguları ile ilgilenmek, kural koymaya çalışmak gün sonunda elbette hem fiziksel hem de ruhsal yorgunluğu getiriyor. Gün boyu evde olmayan, çalışan baba eve döndüğünde de hiç sorumluluk almamayı tercih edebiliyor. Ya da çocuğu ile özlem gidermek, iyi vakit geçirmek adına gün içinde annenin ‘hayır’ dediğine ‘evet’ diyebiliyor. Kurallar değişebiliyor. Bu adaletsiz dağılım ebeveyn yükünü tek tarafa bindiriyor ve çocuk gergin, mutsuz ve yorgun bir anne ile ilgisiz bir baba ile karşı karşıya kalıyor. Bu değiştirilemez bir süreç değildir. Değişime karar vermek ve düzeni yeniden kurmak eşinizin ve sizin elinizdedir. Neler yapılabilir?

1-İş ortaklığı kurun.

Bir gün aniden bir sihirli değnek gelip ailenizdeki tüm anne-baba eşitsizliklerini ortadan kaldırmayacak. Bu değişimin anahtarı eşinizin ve sizin ikinizin elindedir. Anne-baba olarak kendinizi bir aileyi yürüten iş ortakları olarak görmelisiniz. Akış değişebilir, sorumluluk alanları değişebilir ancak ebeveynlik değişmez gerçeğinizdir. Görev dağılımınızda adil bir dağılım her zaman olmalıdır. Bazen, işleri yolunda tutmak için biriniz diğerinden daha fazla iş yapacaktır. Sonraki saat/gün/hafta/ay yada yıl durum tersine dönecektir. Dolayısıyla değişime göre kararlar almak, ortaklığınızı en iyi şekilde sürdürmenize ve dengeyi korumanıza yardımcı olacaktır.

2-Ne hissettiğinizi yüksek sesle söyleyin.

Ebeveynler çocuk yetiştirmenin sadece ‘kadınların işi’ olduğu fikrini bilinçli olarak onaylamasalar da çoğu zaman aslında öyle davranırlar. Oysa çocuğa dair tüm işler, hem annenin hem de babanın sorumluluğundadır. Bu farkındalığı kazanmak için çiftlerin hissettikleri hakkında konuşmaları gerekir.

Eşlerin birbirlerine söyledikleri “Senden daha fazlasını yapmanı istiyorum.” veya “Benim koyduğum kurala daha fazla saygı duymanı istiyorum.” gibi ifadeler belirsiz kalacaktır. Bunun yerine, suçlamaya yer vermeden ben dilini kullanarak duygularınızı ifade edin: “Her gün akşam yemeğini yetiştirmeye çalıştığım için kendimi bunalmış hissediyorum” veya “Çocukların ödevlerini her zaman takip etmek zorunda olduğum için kendimi stresli hissediyorum.”gibi. Duygu paylaşımı çözüme ulaşmanızı hızlandıracaktır. Ardından birbirinize bazı çözümler önerin: “Çocukların ödevlerine belirli günler senin yardımcı olmana ihtiyacım var.’’ gibi. Çözüm önerilerinizi konuşmak eşinizle iletişiminizi güçlendirecek, ebeveynlik rollerinizi besleyecektir.

3-Bir yapılacaklar listesi yapın.

Ebeveynlik rollerinizi ve tüm sorumluluklarınızı bir aile şirketi yönetmeye benzetelim. Bu şirketi yönetmek için nelerin gerekli olduğunu mutlaka belirlemelisiniz. Bu şirketin bir bütçesi var. Nasıl ticari bir şirketin mali bütçesi aşırı harcamayı engellerse, anne-babaların görevlerinin maddeleştirilmesi de fazla yükü önler. Her insan, diğerinin fark ettiğinden daha fazlasını yaptığını düşünür. Bu yüzden adil bir görev dağılımı ev içi gerginliklerin önüne geçebilecektir.

Yapılacaklar listenize yemek pişirme, faturaları ödeme gibi belirgin görevlerin yanı sıra, ekran zamanını yönetmek, uzaktan eğitim ders saatlerini takip etmek gibi daha perde arkası görevleri de eklemelisiniz. Somut bir sorumluluk gibi görünmezken, aslında sizin için “zihinsel yük” olan her şeyi eşinizle konuşmalısınız.

4-İyi olduğunuz şeyi yapın.

Hazırladığınız yapılacaklar listesine dair kişisel yorumlarınızı konuşmalısınız. Örneğin; “Bunu yapmaktan hoşlanıyorum”, “Bunu yapabilirim ama yardıma ihtiyacım var.” ya da “Bunu yapmaktan nefret ediyorum” gibi dürüst duygu paylaşımları daha sağlıklı ve doğru bir görev paylaşımı yapmanıza yardımcı olacaktır. Her madde için bunu en iyi yapabilecek ebeveyn gönüllü olmalıdır. Bu hem müdahale için zaman kaybını önleyecek, hem de her ebeveynin başarabileceği konuda görev almasına yardımcı olacaktır.

Hazırladığınız plan sabit kalmayabilir. Hayat akışınız, duygu ve düşünceleriniz elbette değişebilir. Eşinizin o dönemki rutinine ya da ruh haline göre planınızı yeniden gözden geçirebilir, görev değişimi yapabilirsiniz. 

5-Haftalık bir toplantı planlayın.

Eşinizle ortak olarak belirlediğiniz bir gün ve saatte yapılacaklar listenizi gözden geçirmek, yeni düzenlemeler için bir ebeveyn toplantısı planlayın. Her hafta planlamalarınızdaki yenilikler ‘aile şirketinizin’ yönetimini kolaylaştırabilir. Bu toplantı tıpkı iş yerinizde kaçırmamanız gereken önemli bir toplantı gibi olmalı. Önemsemeli, unutmamalı ve tam vaktinde toplantınızda bulunmalısınız.  Bu ebeveyn buluşması uzun uzadıya tüm detayların konuşulduğu, gerginliklerin, suçlamaların yaşandığı bir toplantı olmamalı. En pratik ve işlevsel olan hafta boyunca kriz anlarının, ses yükselmelerinin ardındaki duyguları konuşmak ve hataları ele almak olacaktır.  Yaşanan problemi yaşandığı anda konuşmaya çalışmak ve şikâyetleri dile getirmek kriz yaratabilir. Bunun yerine konuyu sakin olduğunuzda ve o anın dışında, haftalık toplantınızda tartışmalısınız.

 

Uzman Klinik Psikolog DİLARA SAYAR

 


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu