Deprem Korkusu

Fobiler, genellikle tehlikeyle karşı karşıya kalındığında bununla baş edememe düşüncesinden oluşan korkulardır. Bireyin kendine zarar geleceğini düşünmesi, bu korkunun artmasına ve rasyonel düşünememesine sebep olur. Örneğin, kedi fobisi yaşayan biri, kedinin ona zarar vereceğini ve bununla baş edemeyeceğini düşündürür. Ancak, sağlıklı bakış açısıyla değerlendirildiğinde, insandan oldukça küçük olan kedilerin insana verebileceği zarar en fazla tırmalamasıdır ve bu baş edilebilir bir durumdur.

Depremler ise, büyük bir bilinmezdir. Henüz depremin geleceğini veya şiddetini bildiren teknoloji olmadığından kişisel önlemler almak da pek mümkün değildir.

Deprem korkusunda: Yaşanılan bölgede deprem gündemi olmasa dahi; haberlerde, sosyal medyada veya geçmişteki depremlerden bahsedildiğini duyan kişi tetiklenebilir. Depremin gerçekleşme ihtimalinden korkar. Belirsizlikten dolayı çeşitli felaket senaryoları düşünür, zihninde canlandırır ve kaygısı yükselir.

Deprem sırasında ve sonrasında, depremin şiddeti ve yeri ne olursa olsun, neredeyse herkes depremden olumsuz etkilenir ve korkuları depreşir. Ancak kimileri için sürekli tetikte olmayı gerektiren, hayatını kabusa çevirip işlevselliğini yitirmesine neden olan bir fobidir.

“Tehlikedeyim, güvende değilim, çaresizim, kendimi koruyamam, kimseye güvenemem, güçsüzüm” gibi negatif inançların aktifleşmesi.

• Sürekli sallandığı hissine kapılma
• Depreme karşı güvenlik önlemleri ile aşırı meşgul olma
• Deprem anı ile ilgili flash back’ler ve kalp atış hızlanması, soğuk soğuk terleme, titreme, ağız kuruluğu, bayılacak olma hissi, bedende güçsüzlük hissi, nefes alma zorluğu gibi belirtilerin bulunması
• Uyku bozuklukları
• Sürekli huzursuzluk ve en ufak bir hareketten irkilme
• Ağlama isteği
• Yoğun kaygı
• Depresif belirtiler

• Dikkatini toparlamada zorluk gibi belirtiler, depremden sonra uzun süre geçmiş olmasına rağmen devam edebilir.

Deprem Korkusu Tedavisi

Danışan kendini hazır hissettiğinde travmatik anılar ve/veya tetikleyiciler çift yönlü uyarım ile duyarsızlaştırılır. Ayrıca, deprem anında tetiklenen “tehlikedeyim, güvende değilim, çaresizim, güçsüzüm” gibi olumsuz inançların yerini “geçti, artık güvendeyim, şu anda hayattayım ve seçeneklerim var, güçlüyüm ve üstesinden gelebilirim” gibi gerçekçi inançların alması hedeflenir.