Depresyondaki kişiler bazı bilişsel çarpıtmaları sık yaparlar, bu çarpıtmalar kişiyi daha çok olumsuz düşünmeye ve kendine güvensizliğe, bunalıma sürükler. Bu çarpıtmalar;
– Ya hep ya da hiç biçiminde düşünme: Bu tarz düşünen kişilerin tipik zihin yapısı şu şekildedir; “Bir işi ya mükemmel tamamla veya o işe hiç başlama.” Kimi kişiler, yaptıkları bir görevin mükemmel olmasını o kadar çok isterler ki, sonunda o görevi yapmaktan vazgeçerler.
– Kişiselleştirme: Bir çalışan, iş yerindeki gerginliklerden kaynaklanan sert üslubu, “Beni burada istemiyorlar, işi bırakmam için rahatsız ediyorlar” diye düşünebilir. Kişi, hiç alakasının olmadığı olayları, tamamen şahsıyla ilgiliymiş gibi değerlendirir ve bu olayların olumsuz sonuçlarından kendini sorumlu tutar.
– Seçici odaklanma: Kişi, yaşadığı olayların yalnızca olumsuz sonuçlarına odaklanır. Titiz bir erkek, karısının iyi huylu sevgi dolu olduğunu görmez, ütüsü bozuk pantolonlardan yakınır. Bardağın hep boş tarafını gören biri mutlu olamaz. Örneğin, depresyon geçirmekte olan bir üniversite öğrencisi en iyi arkadaşı ile alay edildiğini duyar ve sinirlenir; çünkü düşüncesi “Bütün insanlar acımasız ve duyarsızdır” şeklindedir. Aslında yakın zamanda ona acımasız davranan ancak birkaç kişi olmuştur.
– Olumluyu geçersiz kılmak: Bazı depresif kişiler olumlu deneyimleri daima olumsuza çevirirler. Olumlu olaylar göz ardı edilmekle kalmayıp akıllıca ve çabucak bir manevra ile karabasana çevrilebilir.
– Zihin okumak: Örneğin, yolda yürürken yanınızdan bir arkadaşınız geçiyor ve “Merhaba” demiyor; çünkü derin düşüncelere dalmış olduğundan sizi fark etmiyor bile. Yanlış bir düşünceye varıp, “Beni görmezlikten geliyor, belki de beni artık sevmiyor” diye düşündünüz. İşte siz farkında olmayarak karşı tarafın zihnini okudunuz demektir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.