Beden Dismorfik Bozukluğu

Bu gün bedeni ile barışık olamama veya bedeninin bir tarafı ile barışık

olamama durumunu konuşmak istiyorum. Estetik ameliyatları neden bu

kadar arttı. Sosyal medyamı bu işi patlattı? Sosyal medyaya daha güzel

fotoğraflar yükleme motivasyonu veya orada pompalanan güzellik algısı

bu durumu nasıl etkiledi?

Kabul gören burun şekli kabul gören dudak kaş alın şekli çene şekli derken

uzayıp giden estetik ameliyatlar ve bedenini kabullenememe, özgün olamama

ve sosyal olarak ve bedensel olarak bir anonimleşmeye gidiş var.

Pearsing taktırma, saç ektirme, göz çevresi ameliyatları, kaş göze şekil

verme, dudaklara şekil verme, burnu yaptırma yüz gerdirme, kalça

estetiği, göğüs estetiği boyun estetiği hatta ileri gidip kaburga aldırma ve

ince belli olma, kulak aldırma, dili yardırma ve de kol ve bacak aldırmaya

kadar giden uç patolojik noktalara kadar uzanan bir yelpaze var.

Medya nasıl insan tipi pompalıyor. Medya ve kapitalizm iki duyguyu

paraya çeviriyor. Haset: bende yok onda da olmasın veya kıskançlık:

onda var bende de olsun. Deme halleri.

Eric From yanılsama korku ve gerçeklik kaybı iç içedir der. Kitleselleşince

bireysellik kaybolur. Kabul edilmek ve onaylanmak öne geçiyor. Peki

kabul ve onay için neden insanlar bu kadar ameliyatlara çabalara

girişiyorlar ve sonuçta mutlu oluyorlar mı acaba? Bedeni idealleştirme

arzusu ve yeni bir benlik oluşturma çabası, görünür olma çabası acaba

bunlar daha fazla değerli olma değer görme ihtiyacı için olabilir mi?

Beğeni alma like alma herşeyden önemli. Like yapmıyorsanız gidin

sayfamdan diyenleri çok görüyoruz. Sosyal medya ünü teşvik ediyor.

Narsizmin en büyük çabası ün sahibi olabilme. O zaman bu tiple ünlü

olamazsın ameliyat olman sağını solunu değiştirmen lazım. Narsizm

aslında sosyal medyada tetikleniyor. Kaygı ve yük yükleniyor insanlara

ve güzellik algısı pompalanıyor. Sonuçta kendisi ile barışık olamayan

kendini kabul edemeyen benlik algısı bütünlüğü bozulan insanlar

çoğalıyor. Özgün olmaktan kaçış, suçluluk duygusunun yoğun olması

kendine tahammül edememe kendini beğenmemeye yol açar.

Ebeveynlerin yetiştirme dönemlerinde ayrışma bireyleşme dönemlerinde

ciddi sorunlar vardır. İçsel boşluk hissetme hayattan haz alamama

boşluk duygusunu üstün olma çabası ile kapatma uğraşısı vardır.

Burada eksik olanı telafi çabası ve yetersizlik duygusu ile başaçıkma

çabası önemli bir yerde durmaktadır. Gerçeklikten uzaklaşma illüzyon ve

yanılsamaya teslim olma vardır. Eksiklik duygusu kurucu bir unsurdur.

İnsan ilk doğduğunda ilk algılanan eksiklik duygusudur.

Narsist kişi ötekini kendisini sevsin ve onaylasın diye ister. Diğerleri onun

isteklerini tamamlamak için vardır. Ayna nöronlar yeterince çalışmadığı

için empati duymazlar ve kendi isteklerinden yola çıkarlar.

Her zaman bir şeyler eksik kalır ve eksiği bedeni değiştirerek telafi

çabası bedeni ile mutsuzluğu arttıran bir unsur oluyor. Aslında acaba bu

sunulan güzellik anlayışı insanları köleleştirdi mi? Neden herkes birbirine

benzeme çabası içinde? Veya üstün olma ünlü olma çabası içinde.

Bütün bunlar hangi eksikliği gidermeye gidiyor diye bakmak daha doğru

bir soru olacaktır.

Peki bütün bunlar ne zaman bir hastalık olarak ele alınıyor ve patolojik

durumlar oluşuyor. Öncelikle estetik yaptırmanın hastalık olmadığını

söylemeliyiz.

Eğer; zihin sürekli olarak vücudun bir tarafı ile meşgulse, vücudun bu

tarafı kusurlu olabilir veya olmayabilir fark etmez esas olan zihnin burayla

meşguliyetidir. Sürekli orayı düşünme sürekli aynaya bakma ve bu

durumdan yüksek derecede rahatsız olma halidir. Bunun sonucunda

işlevsellik bozulur dikkat hep buradadır ve diğer alanlardaki dikkat

daralır. Vücudun bir bölümü ile aşırı uğraş hali vardır. Genellikle

ergenlik döneminde başlar. Ergenlerin en az yarısı bir yerini beğenmez

ama bu geçici bir durumdur. Problem haline gelmişse ergenlik

döneminden sonra da devam eder ve kişiyi kaçınma davranışına yöneltir

kişinin yaşamını daraltır. Bu durum bekarlarda, kadınlarda ve

boşananlarda daha fazladır.

Obsesif kompulsif bir uğraş vardır. Kusurlıu olduğu inancı içindedir

kendisini değersiz hisseder, sevilmeyeceğini kabul edilmeyeceğini

düşünür ve yetersizlik duyguları içindedir.

Beden Dismorfik Bozukluğu 1800 lü yıllarda hastalık olarak kabul edildi.

Dismorfia denen antik çağdaki bir çirkin kadının ismidir.

Peki nasıl davranışlara yol açar bu rahatsızlık. Kişi utancından toplum

içine çıkamaz. Herkesin kendisini kusurlu bulduğuna inanır. Alay

edileceği korkusu içindedir. Hayat amaçları için çaba gösteremez.

Dikkati dağılır ve dikkat önemli ölçüde bedeninde beğenmedi bölümle

ilgilidir. Depresyon başlar. Geçmişte kendisi ile alay edilmiş olma ihtimali

vardır. Çözuklukta sıklıkla kendisi ile dalga geçmiş olabilirler ve kişi bu

durumdan çok etkilenmiş olabilir.

Kişinin kendisi ile ilgili algısı bozuktur. Kendisini algılayışında çarpıklıklar

vardır. Kaba saba çirkin olduğunu düşünür. Dissosiyatif belirtiler gösterir

sıklıkla andan kopar. Estetik ameliyatları durumu çözmez ve ikna

edilemez kişi. Ardından vücudun diğer bölümleri ile barışık olmama

başlar. Çünkü sorun vücutta değil ruhsaldır. Kişinin estetik ameliyatlar

değil ruhsal olarak tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu rahatsızlığı

yaşayan insanlar ilişkilerden kaçar toplum içine girmek istemez duyguları

küntleşir okulunu bırakır hayatı kısıtlanır intihar eğilimleri gelişir.

Sosyal medyada popüler kişilerle sürekli kendisini karşılaştırır ve ne

kadar çirkin olduğunu düşünür. Kusursuz olma isteği içindedir. Değerli

hissetmeye ihtiyacı vardır. Beğenilmeye karşı aşırı hassasiyeti vardır.

Adeta kişi başarı ve mutluluğu estetik anlayışa bağlamaktadır.

Yaşamında anlam duygusu geliştirememiştir veya sonradan anlam

duygusu bozulmuştur. Kendilik gerçeği bozulur ve kendine güveni yıkılır.

Bozulan gerçeğin ve benlik algısının yeniden kurulması için kişinin

psikoterapi görmesi gerekmektedir. Bu durumu hastalık olarak kabul

etmezler. Genellikle bir depresyona gidiş oluşur ve depresyon sebebi ile

profesyonel yardım almaya gelirler. Eleştirilme korkuları yüksektir.

Genellikle mükemmelliyetçi bir düşünce sistemleri vardır ve

felaketleştirmeyi çok kullanırlar. Olayları büyütme eğilimi içindedirler ve

meli malıları çok fazladır. Hep ya da hiç şeklinde düşünürler zihinsel

esneklikleri yoktur. Sevilmeye layık olmadıkları inancı hakimdir. Bedeni

anlamlandırmaları bozuktur ve gerçekdışı bir şekilde bedenin bazı

bölümlerine anlamlar yüklerler.

Ruhsal yatırım bedene kaymıştır. Bedeni ile de olan ilişki bozulmuştur

ve kişi nereye giderse gitsin, nereyi ameliyat ettirirse ettirsin bu durum

değişmeyecektir. Kişinin mutlu olmasının barışık olmasının bunlarla ilgili

olmadığına ikna olması gerekir. İç dünyadaki eksikliği gidermek bedene

müdahale ile olmamaktadır.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu