İnsülin Direncini Düzelten Besinler

Geçen hafta diabetin habercisi olan hipoglisemia (kan şekeri düşüklüğü) ve metabolik sendromu kontrol altına alabilmek için alınabilecek önlemleri 3 guruba ayırmıştık.

1) Şekeri ve şekerli besinleri hayatımızdan çıkarmak.

2) Öğünleri sıklaştırmak.

3) Gİ düşük besinler (kan şekerini hızlı yükseltmeyen besinler) ile beslenmemizi planlamak.

Bu hafta 3. maddeyi konuşuyoruz.

Ne demektir Gİ düşük besinler?

Besinler kabonhidratlardan (nişasta-şekerler), proteinler, yağlar, vitamin ve mineraller liflerden oluşurlar. Her besinde bu öğeler değişen oranlarda bulunurlar. Bazı besinler karbonhidratlardan (nişasta ve şekerlerden) zenginken bazıları proteinlerden bazıları yağlardan zengindirler. Vitamin ve mineraller bütün besinlerde o besinin özelliğine göre bulunurlar. Posa veya lif denilen öğeler aslında sindirilemeyen karbonhidratlardır

Her bir öğenin vücutta ayrı görevleri vardır.

Karbonhidratlar ve yağlar enerji için görevlidirler.

Proteinler yeni hücre yapımı ve tamiratla görevlidirler.

Vitamin ve mineraller ise enerji elde edilirken ya da yeni hücre yapılırken katalizör (yani reaksiyonun hızını ayarlayan veya reaksiyonu kolaylaştıran) olarak görev yaparlar.

Posayı oluşturan öğeler sindirilemez atılırlar. Bir miktar bağırsak bakterileri tarafından sindirildiği bulunmuştur.

Vücudun birincil gereksinimi enerjidir. Çünkü vücuttaki bütün metabolik tepkimeler enerji gerektirir. Enerji verme görevi olan besinler karbonhidratlar ve yağlardır. Karbonhidratlar direk enerji için kullanılabilirken, yağlar önce karaciğerde şekere çevrilir sonra enerji olarak kullanılabilir.

Bu işlem vakit alır. Fakat karbonhidratlar nişasta ve şekerler sindirimle en küçük birim olan glikoza çevrilir ve sindirim kanalından kana çok kolay geçerler.

Bu nedenle vücudun enerji kaynağı olarak tercihi karbonhidrattan zengin gıdalardır.

Karbonhidrattan zengin gıdaların bazıları şeker tadında, bazıları ise tatsızdırlar. Şeker tadında olan karbonhidratlarda en küçük birim olan glikoz yoğunluktadır. Diğer küçük birim ise furuktozdur ki meyve şekeri diye adlandırılır, daha çok meyvelerde bulunur. Sindirim kanalından çok hızlı emilip kana geçerler.

Tatsız karbonhidratlar nişastadan zengin besinlerdir. Nişastanın yapısı da glikozlardan meydana gelmiştir. Nişasta 2 tip molekülden oluşur. Bunlardan biri amiloz, diğeri amilopektindir. Amiloz Glikozun düz bir zincir şeklinde bağlanmasından meydana gelirken, Amilopektin ise Glikozun dallı zincirli birleşmesinden oluşmuştur. Sindirim kanalında sindirim enzimleri amilopektini çok çabuk glikozlarına ayırabiliyorken, amilozu glikozlarına daha yavaş ayırabilirler.

Posa veya lif denilen madde sindirilemez, atılır demiştik. Bu maddeler sindirim kanalından besinlerin emilip kana geçmelerini yavaşlatırlar.

Bunları niye yazdım: Karbonhidratlı besinlerin kolay veya zor sindirilmesi, sindirim kanalından hızlı veya yavaş emilip kana geçmesi kan şekerini hızlı veya yavaş yükseltmesi insülin hormonunun az veya çok salgılanmasıyla ilgilidir.

Ağzımıza aldığımız her besin insülin hormonunu salgılatır fakat en fazla karbonhidratlı gıdalar salgılatır.

İşte besinlerin basitçe kan şekerini yükseltme hızlarına GLİSEMİK İNDEKS denir.


Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Başa dön tuşu