Uzun bir tatil arasından sonra okullar başlarken hem çocuklar hem de aileler için bu geçiş sürecinin kabusa dönüşmemesi mümkün mü?
Çocuğunuz yeni okula başlıyorsa veya keyifli vakit geçirdiği, kuralların esnediği yaz döneminin bitmesi nedeniyle çocuğu zorlayabilir. Bu sürece öncelikle anne ve babaların hazırlanması önemlidir. Okula başlamak evden, anne babadan veya bakım vereninden ayrılmak demektir. Bu ayrılık sürecini ebeveynleri nasıl algılıyor ve yönetiyorsa çocuk da bu durumu ve duyguları kopyalayacaktır. Anne-babanın biri bile okula başlangıç sürecine dair endişe yaşıyorsa, çocuk bunu fark edip o da endişelenebilir veya evden ayrılmak istemiyorsa bu durumu kullanabilir.
Ebeveynin işi, sorumlulukları gibi okulun da çocuk için kendi işi ve sorumluluğu olmalıdır. Okula gitmeyi, orada geçireceği zaman dilimi, gerekenleri kendi başına yapmayı normalize edilmelidir. Çocuğa okula başlamadan önce nereye gideceğini, onu nelerin beklediğini, nasıl bir süreç olacağını ve ne zaman eve döneceğini anlatmak kolaylaştırıcı olacaktır. Anaokuluna gittiyse okul kavramı oluşmuştur; ancak ilkokulda daha farklı bir süreç olacağından zihinsel hazırlık önemlidir. Okulun başlangıç ve bitiş saatleri, okula gitmeden önce ve sonraki rutinler ne kadar net olursa çocuk o kadar güvende hissedecektir. İlkokula yeni başlayan çocuklarda anaokulu deneyimi varsa bu avantaj sağlayacaktır; çocuğu neler beklediği konusunda anlatımlar ve görsel, kitap vb. ile zihinsel hazırlık yapılmalıdır.
Okula uyum süreci yeni başlayanlar dışındaki diğer öğrencileri de zorlayabilir. Her çocuk özeldir, adaptasyon süreçleri de farklılık gösterebilir. Kuralların, sorumlulukların başladığı okul süreci çocukların rahat oldukları tatil sürecinden sonra isteksizlik, üzüntü, öfke gibi duygularla tepki verdikleri bir dönem olabilir. Okulda öğretmenler ve ebeveynler olarak bu geçiş dönemindeki zorlanmaları doğal olabileceği bilinciyle, çocuğun tepkilerinin altındaki anlamı okumaya çalışmak yardım edecektir. Okula gitmek istememe, öfke-ağlama nöbetleri, uyanmayı, giyinip hazırlanmayı reddetme-geciktirme gibi durumlar çatışmaya dönüşmeden çocuğa onu anlamaya çalıştığınızın ifade edilmesi önemlidir. Tatilden sonra disiplinin olması, istenilen saatlerde uyku düzeninin olamadığı gibi değişimlerin onu zorladığını fark ettiğinizi iletmeniz, çocuğun anlaşıldığını hissettireceğinden duruma uyumunu hızlandırabilir.
Ebeveyn olarak, kendi uyum süreçlerinizden örnek verebilirsiniz. Tatil veya haftasonu sonrasında işe, sorumluluklara dönmenin sizi nasıl etkilediğini ve nasıl başa çıktığınızı paylaşmak çocuğa rehber olacaktır.
Okul uyum sürecinde çocuğu zorlayan faktörleri keşfetmek, çocuğu anlamaya yönelik iletişime açık olmakla mümkündür. Sürekli öğüt verici ifadeler, abarttığını ima eden başkalarıyla kıyaslamalar çocuğu iletişime kapatabilir. Anlaşılmadığını hissettiği durumla baş etmek çocuk için daha da zorlayıcı olabilir ve olumsuz tepkiler artabilir.
Çocuğunuzun duygu yönetimini öğrenmesini istiyorsanız; işe önce kendi duygularınızla başlamalısınız!
Çocuklar duygu ifadesi konusunda bilinçlendirilmeli ve cesaretlendirilmelidir. Ailede duygulara ne ölçüde yer verildiği önemli bir model oluşturur. Çocuğa ne hissettiği sorulmalı, duygularını tanıması için yol gösterilmeli, ifade edebilmesi için cesaretlendirilmelidir. Ebeveynler kendi duygularını nasıl yaşayıp yansıtıyorlarsa çocuklar da bu yolu kopyalayacaktır. Duyguların farkındalığını sağlamak çocuğun kendini yatıştırmasını, zorlayıcı durumlarla daha iyi baş etmesini sağlayacaktır. Okula başlamak, yeni düzene alışmak sıkıntı verici olabilir. Bu sıkıntı veren duruma tepki üreterek enerji harcamak yerine çocuklar adapte olmak için kolaylaştırıcı faktörlere yönlendirilmelidir. Özellikle ergenlik döneminde duyguların yoğun yaşanması, çatışmadan anlaşılma ihtiyacı oldukça yüksektir. Ergenlik dönemindeki duygu patlamaları, problemlerin büyütülmesi, artan tepkisellik aile ve öğretmenleri zorlayıcı olsa da sabırla anlamaya, dinlemeye odaklı kalmak kurtarıcı çözümdür.
Ergenlerde gördüğünüz öfkeyi, üzüntüyü söze dökerek aynalayabilirsiniz; böylece duygunun şiddetini görülebilmek için arttırma ihtiyacı oluşmayacaktır.
Okul yönetimi, öğretmenlerle iletişimde olmak oldukça önemlidir. Bazı durumlarda çocuklar evde farklı okulda farklı tepkiler gösterebiliyor. Eğer bir çocuk ailesinin okul konusundaki kaygısını biliyorsa bunu kullanarak abartılı olumsuz tepkiler sergileyebilir. Okula gitmeden önce büyük kaos yaratıp okulda keyifli ve uyumlu vakit geçiriyor olabilir. Böyle bir durumda da bunun altındaki asıl sebep ve amaç tespit edilerek ailenin tutum değişikliği işe yarayabilir.
Okulun avantajları, keyif aldığı etkinlikler, sevdiği arkadaşlar, öğretmenler de mutlaka okul problemleri veya dezavantajları konuşulurken sorulmalı, ifade ettirilmelidir. Olumlu ve olumsuz, sevdiği ve sevmediği birden çok unsurun varlığını bütünde görmek kabulü kolaylaştıracaktır. Mükemmel ve sürekli mutlu olacağı bir dönem, bir yer beklentisi gerçek dışıdır. Çocuğu her iki durumun da olasılığını olağan gördüğünde sorun olarak algıladığı durumları ele alışı farklılaşacaktır.
Adaptasyon sürecinin uzaması, gereken sorumluluklara, çalışmalara katılım olmaması, disiplini bozacak derecede okulda sorun çıkartması halinde okul ile iletişimde olup bir uzman desteğine başvurulabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.